Bu sezon boyunca Galatasaray’ın her lig maçının öncesini ve sonrasını kendime göre yazmaya çalıştım. Normal şartlarda bu yazımın başlığı şampiyon son maçına çıkıyor olacak iken Konya – Galatasaray maçı ve diğer maçın sonucu başka bir şampiyonun da çıkabileceği bir son hafta yaşıyoruz. Geçen hafta olanlar bir oldu bitti senaryosu ve provokasyona sonucunda olmaz denilen oldu ve rakibe 3 puan yazıldı. Provokasyonun başından sonuna planlı ve çalışılmış olduğunu hatta bu haftaya gelene kadar da devam ettiğini görüyoruz. Senaryo şu ki maçtan önce hem oyuncuları hem de taraftarı germek ve maçtan uzaklaştırmak görevi en yavşak oyuncuya verilmiş, bu gerginlik ile oyun başladı ama bir diğer hamle de hakem atamasıydı ki ilk maçı da katleden takdir haklarını rakip takıma gönülden veren, kendisinise sürekli yapılan itirazlara ve parmak sallamalara muhatap olmasına rağmen kart gösteremeyerek oyunu gergin tutmaya devam etti, ilk yarı golsüz bitince ikinci yarı bazı şeyler değişir derken daha kötüye gitti. Maç sonlara doğru bir kaza golüne bakıyordu ve onu da kaleciye yapılan iki bariz faule gözlerini kapatacak hakem de hazır olduğundan tüm senaryo gerçekleşmişti. Tüm amaçları şampiyonluğun içine limon sıkmak ve rezil bir sonuç yaşamamak üzerine kurgulanmış bir provokasyona bizim hiç bir hazılığımızın olmaması ve sezonun en kötü futbolunu bu maça bırakmamız yanında Okan hocanın da hata yapması o haftanın tüm Galatasaray taraftarına kabus gibi çökmesine sebep oldu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi maçtan sonra geçmişteki eziklik sendromunun üzerine sahaya girip eşkiyalık yapacak, adam dövmeye kalkacak kadar bayağı ve adi ve bir başkan, yanında koruma ve yalaka tayfası ile olaylar çıkardı ki bu da senaryonun öbür haftaya kadar uzatılacak futbol dışı kaosun futbolun yerine geçtiği bir dönem yaşayacaktık. Son bir umutta olsa amaç son maça yine kaos ile girmekti.
Bütün bu olanlardan sonra bu maçın berabere bitmesi her iki takımın da istediğini alması anlamına geliyorken bu sefer de özellikle Konya tarafını galibiyet almak üzere psikolojik veya ekonomik baskıya maruz bırakıp algı oyunlarına devam ediyorlar. Bir turnuva maçında ki daha çok kupa turnuvalarında rastlanan durumdur bu maçın berabere bitmesi halinde her iki takım da üst tura çıkıyorsa maçın böyle bitmesi en beklenen durumdur. Ama gelin görün ki puan durumunun ve diğer tüm maçların son haftayı böyle bir berbaerliğe denk getirmesinden bile bir anlam çıkarmak tam da sahtekarlar için ideal. Tüm sezon yaşananların özeti şudur; “Yaman hırsız ev sahibini bastırır.” Umarım sezon bittiğinde hırsızın değil ev sahibinin şampiyon olduğunu görmüş oluruz.
KONYA 1-3 GALATASARAY
Bu maç için türlü türlü algıları yapanlar bilmiyorlar ki mevzubahis olan takım GALATASARAY’DIR kendi takımları ile karıştırmasınlar. Konya yatıp kalksın Trabzon’a dua etsin. Kim düşmüş kim kalmış bizim umurumzda olur mu sandınız. Biz oyunumuzla aklımızla başarılarımızla göğsümüze yıldız takmaya devam edeceğiz. İstanbul’un diğer semt takımları ne halleri varsa görsünler. Gerçek karaktersizlere, puan hırsızlarına, para babalarına kimin şampiyon olduğunu gidin sorun şimdi. Onlar söylemesinler pis ağızlarıyla ben söyleyeyim cümle aleme ŞAMPİYON GALATASARAY. 24. KEZ HEPİNİZİN ÜSTÜNDE GALATASARAY.
