Bir zamanlar altına hücum ismiyle bir Hollywood filmi vardı. Amerika’da yaşanan altın arama furyasını anlatıyordu. Şimdilerde de belgesel kanallarında altın peşinde koşan bir takım insanların iş makineleri ve doğa ile yaptıkları mücadele anlatılıyor.
Bilmem farkında mısınız ama son 25 yılda verilen özellikle altın madenciliği izinleri, Cumhuriyetin kurulduğundan beri verilen toplam izinlerden kat kat fazla bile olabilir. Hem de akıl almaz derecede kontrolsüz ve çevre katliamı yaşatacak nitelikte ülkemizin en güzel ormanlarını heba ederek. Bunun açık açık amacını devletten birilerinin halka izah etmesi gerekmez mi? Bu arama öncesi bu kadar doğa katliamı, bu kadar yatırım ve bu kadar siyanür kullanımına değecek kadar altın var mı?
Üstelik bir diğer açıklanması gereken konu da bu yatırım karşılığında çıkarılan altının ne kadarı şirket ne kadarı devletin oluyor. Şimdiye kadar ne kadar çıkarıldı ne kadar kasa yaptık bilmemiz gerekmez mi? Hem daha önemlisi maden çıkarılıp işletmeye son verildiğinde tahrip edilen ve siyanür ile zarar gören arazi eski haline gelebilir mi? gelirse bu ne kadar sürer. Bu halk bu ülkeye kolay sahip olmadı, vatan toprağı kutsal ise bu yüzdendir. O yüzden belli süreler için seçilen hükümetler hele hele vatan toprağı için karar verecekse bu bir imza ile olacak kadar kolay olmamalıdır.
Madencilik hem tarım toprağını hem de ormanı yok eden, maden işini milyar dolarlar kazanarak sonuna gelinse bile o bölgenin kendine gelmesi ne kadar sürecek. Bütün bunlar Dünyada da yaşanıyor mu? Herhangi bir ülkede altın aramak, siyanür kullanmak, milyarlık altın çıkarmak için yasal kuralları nelerdir. Bütün bunları araştırmadan hele ki bir de çıkan maddenin paylaşımında pis kokular çıkarsa bu düpedüz vatan toprağını satmak ve vatana ihanet değil midir?
Son altın madeni kazasında bence en önemli olan konu vukunun kendisinden çok madenin konumu. Öyle görünüyor ki Fırat nehri gibi çok önemli ve en büyük su rezervine bu kadar yakın yere izin vermek bu kadar kolay olmamalı. Ama bütün bunların en kritik sorusu şudur çıkarılacak altın miktarı ne kadar olursa olsun ne kadarı devlete kalıyor olursa olsun, günün sonunda toprağı zehirlemek ve geleceği satmak için gerçekten değer mi?
+ There are no comments
Add yours