OTOPARK
Tıpkı yapılaşma konusunda treni kaçırdığımız gibi otopark konusunda da özellikle büyükşehirlerde saldım çayıra mevlam kayıra durumunu yaşıyoruz. Otopark Yönetmeliği’nin ilk yayımlandığı tarihteki ilkeleri ile bugün meriyette olan yönetmeliğin ilkelerinin aşağı yukarı aynı olduğunu biliyor muydunuz.
1990 yılında yayımlanan yönetmeliğin “Genel Esaslar” kısmınında;
“Otoparklarla ilgili genel esaslar aşağıda açıklanmıştır.
a) Binayı kullananların otopark ihtiyacının bina içinde veya parselinde karşılanması esastır.
b) İl trafik komisyonu, ulaşım ağı ve trafik akışı bakımından, otopark giriş çıkışı sağlanması kesinlikle mümkün olmayan güzergahları-, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 6 ay içinde tesbit ederek belediyeye ve valiliğe bildirir. Bu güzergahlarda yer alan parseller için bu Yönetmeliğe göre belirlenen otopark bedeli ödenir. Bu güzergahlarda, otopark giriş çıkışının mümkün hale gelmesi durumunda, yeni yapılacak binalarda otopark tesisi şartı aranır.
c) Otoparkın parsel dışında karşılanması zorunlu olan binalara ait otopark ihtiyacının, merkezi sözkonusu parsel ve yarıçapı 500 m. olan bir daire alanı içinde yer alan bölge veya genel otoparklarından sağlanması gerekir.
d) Bina otoparkları, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda belirtilen ortak alanlardan olup, bu hali ile yönetilir. Açık veya kapalı bina otoparkları, bağımsız olarak otopark amacıyla olsa dahi satılamaz, kiralanamaz, devredilemez ve amacı dışında kullanılamaz.
e) Ada içi otoparkları planlara işlenerek tapuya yapı adasındaki parsellerin ortak alanı olarak kayıt ettirilir ve ortak alanlar gibi tesis ve idare edilirler.
f) Ada içi düzenlemesi işlemleri yapılırken imar parsellerinin büyüklüklerinin tesbitinde otopark ihtiyacı dikkate alınır.
g) Bu Yönetmelik kapsamında kalan yerleşmelerin imar planlarında, Otopark Yönetmeliğinin uygulanmayacağına dair hüküm getirilemez.”
Bugün meriyette olan Otopark Yönetmeliğinin “Genel Esaslar” kısmı ise;
“Otoparkla ilgili genel esaslar aşağıda belirtilmiştir:
a) Binayı kullananların otopark ihtiyacının bina içinde veya parselinde karşılanması, bu fıkranın (e) bendinde belirtilen durumlar haricinde zorunludur.
b) Binaların, imar planı ve mevzuat hükümlerine göre belirlenen bahçe mesafeleri bu Yönetmelikte belirtilen istisnalar hariç otopark olarak kullanılamaz.
c) Binanın kullanımı için yapılan otopark alanları, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca ortak alan olarak yönetilir.
ç) Binek otoları için birim park alanı, manevra alanı dâhil en az 20 m2’dir. Bu alan kamyon ve otobüsler için manevra alanı hariç olmak üzere en az 50 m2 üzerinden hesaplanır. Manevra alanı ve şekli dâhil park yerlerinin vaziyet veya kat planında gösterilmesi zorunludur. Taşıt asansörü ve mekanik sistemlerin kullanılması halinde birim park alanı, onaylı projesinde açıkça gösterilmek ve idaresince uygun görülmek kaydıyla daha az ölçülerde yapılabilir.
d) İmar planı ve parselasyon planlarında imar parsellerinin büyüklüklerinin otopark yapımını mümkün kılacak şekilde belirlenmesi esastır.” şeklindedir.
Yönetmelikler ne kadar değiştirilse değiştirilsin, uygulayıcı zihniyeti en tepeden en aşağıya kadar değiştiremediğiniz sürece yönetmeliklerin uygulanması hayata geçemez. Otoparkların yapılan her binanın bodrum katında tek başına ya da komşu parsel ile birlikte çözmeden yapı ruhsatı verilmese ve tarihi sit alanları hariç hiç bir istisna yapılmasa acaba durum böyle mi olurdu.
Günümüze gelene kadar imar afları ve kontrolsüz yapılaşma sebebiyle devlete ait araziler parsel parsel dağıtılmış. Bu durum irili ufaklı planlama ilkelerine ve yapılaşmaya müsait olmayan gecekondu parselleri ortaya çıkarmış. Böyle olunca da parselinde otopark yapmak fiziksel olarak mümkün olmayınca kimin aklına geldi ise otopark ücretini alalım demişler. Zaman zaman oranları değişse de uzun bir süre hesap edilen otopark miktarının sadece %25 lik kısmı tahsil edilmiş kalanı da otopark yapılınca alınsın denmiş.
Curcuna
Sonrası tam bir muamma, toplanan bu ücretler nerelerde kullanıldı nasıl harcandı belli olmadan bir belediye geliri gibi kullanılmış. Bugün bu ücretlerin toplanma yetkisi siyasi sebepler ile ilçe belediyelerine devredildi ve üstelik hem tamamını ödemek hem de 3 sene içerisinde bölge otoparkı yapmak şartına bağlanmış olarak. Bir iki sene sonra o süreler dolunca bakalım neler olacak. Otopark yapım ücretini arsa rayici ile birlikte ödeyen bir insan evladı çıkıp “Verin benim otoparkımı” diyecek mi? hep birlikte göreceğiz.
Otopark yönetmeliği üzerine yazacak çok şey var ama meri yönetmeliğin tadil edilen son hesaplama yönteminin tarih olarak yeni olsa da zihniyet olarak epey eskilerde kaldığını belirtmek isterim. Sadece şunu söylesem açıklayıcı olacak; eğer 80 metrekareden küçük bir daireniz varsa yönetmelik sizin gibi üç daireye 1 adet otopark yeter diyor. Yani her 3 dairenin de aracı varsa her akşam yazı tura atarak park edecek kişiyi seçmeniz gerekecek. 80 ila 120 metrekare arasında ise daireniz bu sefer 1 otoparka 2 ortak sahipsiniz demektir. İyi tarafından bakarsanız kura şansınız yüksek! Ne güzel değil mi?.