TÜRKİYE FUTBOL BİRLİĞİ (TFB)
Bir organizasyon düşünün ki özerk olduğu iddia ediliyor ama başkanlarını kendileri seçemiyor. Sürekli olarak 4 büyüklerden yana pozitif ayrımcılık yapıldığı söylenir ama diğer 16 kulüp buna karşı ortak bir aday çıkaramaz. Sadece futbol için gerekli organizasyonun belli başlı üç bilemedin dört tane konu başlığı var.
ilginizi çekebilir; UEFA NE YAPAR? FUTBOL MU KAOS – YAZAR MI TARAF
Yayın Gelirleri;
Günümüz ekonomisinin getirdiği şartlar sebebiyle şu an için en önemli konu başlığı yayıncı kuruluş ve onu taahhütleri. Son yapılan ihalede milyon dolarlar havada uçuştu ve herkesin yeterli bulduğu ciddi bir rakam ile anlaşıldı. Üstelik uluslararası bir firma aldı ve yapılan anlaşma metni nasıl bir özellikte ise sürekli indirim istendi, kırpıla kırpıla ilk taahhütten yaklaşık %60 aşağı çekildi. Peki ama neden? Alan firma hesapları yanlış yapmış ise bunun cezası sözleşmede yazar, en kötü fesih edersin cezayı öder gidersin yani biz öyle olması gerektiğini düşünüyorken araya Bakanlar hatta Cumhurbaşkanı girip orta yolu bulmaya çalıştılar. Peki düzeldi mi hayır, neden çünkü baktılar taviz vermeye devam ediliyor verdikçe daha aşağı çekilmek isteniyor şaka gibi. Şu anda bile yeniden ihale yapılsa yayıncı kuruluştan daha iyi yapacak bir sürü gurup çıkar. Uluslararası alacaklar hani söke söke alınıyor ya biz neden bize verilen taahhüt karşılığını söke söke almıyoruz?
Hakem Organizasyonu;
Seksen milyon nüfusun içerisinde oynanacak maçların büyük küçük takım farkı gözetmeden, kurallar ne diyorsa herkes için eşit şekilde yönetecek hakem üretememek bunu tamamen istememekle açıklanabilir. Üstelik bu hakemler bir çok çalışana göre çok ciddi paralar da kazanıyorlar ama işin adalet kısmına gelince yüzlerce bahaneleri hazır. Yahu sokaktan lise mezunu işsiz bir sürü gençten rastgele 30 tane seçseniz ve sadece altı ay ya da hadi diyelim 1 sene içerisinde hem zihnen hem de fiziken taş gibi hakem yaparsınız. Herhangi bir kulüp geçmişi olmayan, doğum yerine filan bakmayan iyi yetiştirilmiş ve hatta şirketleşmiş bir hakem organizasyonu ki tam bağımsız olunca daha da sağlam olur ve MHK konusu kapanır.
Disiplin Kurulları;
Futbolun içinde olan öncelikle oyun kurallarına ilişkin ihlaller, cezalar ve kurallar spor hukukçuları tarafından, Futbol Birliğinin dışında, yine hiç bir spor kulübü geçmişi olmayan ve devlet tarafından belirlenecek kişilere bırakmak çok mu zor? Bu kurulun ve paydaşlarının tamamen tarafsız kişilerce oluştuğunu gören insanların adil ve şeffaf kararlara itirazı olabilir mi?
Diğer İşler;
Yurt dışı organizasyonlarla ilişkiler, spor sahalarının bakımı onarımı gibi işleri, liglerin fikstürleri ve yayın saatleri, maç sonuçlarına göre oluşan puan durumları ve oyuncu takım istatistikleri, futbolun tanıtımı, reklamı ve sosyal ilişkiler. Bu ve buna benzer diğer işler de profesyonel kadrolar ile rahatlıkla organize edilebilecek iken,
Yukarıda yazdığım dört konu başlığını da kaos içerisinde, hiç kimseyi memnun edemeden, her türlü adaletsiz ve tarafgil tutum sergileyerek sanki zorla yönetiyorlar. Bu işi sevecek, uluslararası haklara sahip çıkacak, herkese eşit mesafede, adalet ile yönetecek yüzlerce kişi ve profesyonel eminim ki bulabiliriz. Yeter ki isteyelim.
