2 Şubat 1894 doğum tarihli ilk Türk kadın tıp doktoru ve tıp eğitmeni. Hayat hikayesini okuyunca daha iyi anlayacaksınız ama ben o detaya fazla girmeden nasıl hekim olduğunu söyleyeceğim.
Doktor Olmak İçin
Doğum tarihine bakınca tam olarak Osmanlı’nın bittiği sıralarda dönemin tüm zorluklarına rağmen doktor olmaktan asla vazgeçmemiş hatta ülkede onu kabul edecek bir okul olmamasına rağmen. Bırakın kıyafet detaylarını filan kadınların okuyabileceği bir üniversite yok ülkede. Darülfünun Tıp Fakültesi olarak isimlendirilen okul kadın öğrenci kabul etmediğinden Almanya’ya gitmiş Würzburg Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim görmüş.
ilginizi çekebilir;
Cumhuriyet döneminde ilk kadın doktor olarak icazetname alarak kendi muayenesi açmış. Şimdiki zamanda yaşayan bazı muhafazakar insanların sadece erkek doktor tercih ettiklerini duyunca, aynı tip kafadaki kadınların ne mutlu ki kadın doktor seçme şansları var. Peki ya Türkiye Cumhuriyeti öncesinde yaşadığını sanan kadınlar ne yapıyordu. İnsanın aklına şu soru geliyor kadınlar o zamanlar nasıl yaşıyorlardı ki buna yaşamak diyorsanız.
Dünya ölçeğinde bir kıyas gerekirse onu da söyleyelim, Dünya’nın ilk kadın doktoru da 3 Şubat 1821 doğumlu Elizabeth Blackwell imiş. Esasen Dünya’nın bir çok yerinde kadınlar insan yerine koyulmamışlar ama bu aralarındaki 73 yıl aşağı yukarı Dünya kadınları ile aramızdaki hayat farkını da açıklıyor. Kadınlarımız gelişmişlik anlamında ileri ilkelerden 73 yıl geride ve sanmayın ki fark kapanıyor. İşin üzücü yanı bu fark tekrar açılmaya başladı çünkü biz geri vitese geçtik bir süredir.
Cumhuriyetin Kadınları
Kadınların yaptığı ilkleri Cumhuriyet ile birlikte duyarız hep, ilk pilot, ilk roman yazarı, ilk öğretmen ve sayamadığım her biri ayrı ayrı yazılması gereken öncü akıllı ve idealist kadınlar. Geçenlerde İstanbul Büyükşehir İtfaiyesine ilk defa kadın personel alınacağına ilişkin haber okumuştum. Düşünsenize yıl olmuş bilmem kaç ve itfaiyede kadın çalışan yok.
Safiye Ali bir Amerikalı ya da İngiliz olsaydı çoktan filmi yapılırdı ve en az 5 tane de Oscar almış olurdu. Hazır Netflix gibi Dünya’ya açılan bir film ve dizi platformu varken tıpkı SAFİYE ALİ gibi azimli ve idealist ilklere sahip Türk kadınlarının hayat hikayelerini bekliyoruz.
+ There are no comments
Add yours