YANAN ORMAN MI

Turizm sezonun hareketlenmesi ile doğal olmayan orman yangınları sezonunu da açtık. Orman yangını deyip geçmemek lazım, bazıları çok akıllı,(!) bu ateş nasıl bir akla sahip ise hep deniz manzaralı yerlerde ortaya çıkıveriyor. O da denizi ve manzarayı çok seviyor galiba.

750 ÇOCUKLU MEZAR

Dikkat Orman Var

Evvelden çok aşırı sıcakların olduğu zamanlarda ve nemsiz kuru kalmış yerlerde küçük bir cam parçası bile yeterli sebep olabildiğinden orman yangınına, sadece sigara atmak, piknik veya sönmemiş mangal değil her türlü cam ve şişelerin de doğaya bırakılmaması da tembih edilirdi. Şimdilerde “turizm tesisi yapmak tehlikeli ve yasaktır” şeklinde bir tabela da asmak gerekiyor tüm deniz kenarındaki ormanlık bölgelere.

Bırakın ülkemizi Dünya’nın böyle bir sorunu var. Kes kes, yak yak bitmez sanıyorlar hâlâ. Dünyanın en büyük oksijen kaynağı ve doğal habitatı yağmur ormanlarını dahi koruyamıyoruz. Yıllardır süregelen yeşil katliamı ve bilinçsiz tüketim, iklim değişikliği, kirlilik ve Marmara örneğinde olduğu gibi müsilaj ile geri dönüyor bizlere.

Özellikle turizm bölgeleri için söylüyorum, o denizin yanında o ormanlar olmasa bilin ki yanındaki deniz de bu kadar güzel ve doğal olamazdı, o bölgelerimizi özel yapan şey ormanı ve denizdir, ikisinden birisi olmaz ise diğeri de sağlıksız olacaktır. Bize okullarda doğal kaynaklarımız anlatılırken yeraltı ve yerüstü diye ikiye ayırıp, yer üstündeki ormanlarımızın da bunların en önemlisi olduğu anlatılmıştı. Orman, deniz ve çevremizin oluşması yüzyıllar alırken kaybetmek ise bir kaç saatte bile olabilir.

YEŞİLLİK OLSUN

Herşey Yanıyor

Yanan her orman ile sadece ağaçlar ve bitkiler yanmıyor, yağış döngüsü de yanıyor, oksijen de yanıyor, gelecek te yanıyor. Her orman yangını ile flora ve orada yaşayan hayvanlar ile birlikte geleceğimiz ve insanlığımızdan da bir parça yanıyor her seferinde.

http://www.tarimorman.gov.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir