OLYMPIC GAMES
Olimpiyatlar Dünya’nın en kapsamlı ve en çok katılımlı spor organizasyonu olup dört yılda bir düzenlenir. Tarihi kökenleri Yunan mitolojisine ve hikayelerine dayanan Olimpiyatlar ismini de Olimpos dağında başladığı sebebiyle buradan alır. Sporun ruhunu temsil eden Olimpiyat ateşi ise 1930 lu yıllardan itibaren gelenekselleşen bir ritüel ile Olimpos Dağı’nda mercek yardımıyla tutuşturulup, organizasyonun yapılacağı yere sporcular eliyle taşınır ve stadyumdaki meşalenin yakılmasıyla oyunların fiilen başladığını ilan eder.
ilginizi çekebilir; 8000 SPOR DEDİĞİN NEDİR Kİ?
Sadece En İyiler
Olimpiyatların 5 halkası ise 5 kıtayı temsil edecek şekilde renklendirilmiş ve geçmişten geleceğe Dünya’nın her tarafından sporcuların buluştuğu ve sadece spor yapılan organizasyonun büyüklüğünü bize gösterir. Olimpiyat madalyası diğer bütün spor etkinliklerinden daha değerlidir çünkü her branş için bir baraj belirlenmiş ona erişemeyen sporcu isterse Dünya Şampiyonu apoletli olsun katılamayacaktır. O yüzden belirlenen bu seviyeye göre ülkelerin katılacak sporcu sayısı belirlenmektedir.
Son yıllarda Olimpiyat organizasyonu yapmak ülkelerin yaptıkları tesisler, organizasyonlar ve gösteriler ile bir nevi prestij yarışması haline gelmiştir. İlk yatırım maliyetleri, tesisleşme ve çevresinde ait olduğu şehirde yapılan yatırımlar çok yüklü masraflara sebep olsa da tüm Dünya’ya yapılacak yayınlarla çok ciddi tanıtım ve bilinirlik imkanı sağlamaktadır. 2000 yılından beri İstanbul’da bir olimpiyat yapma hedefimizi bir türlü gerçekleştiremedik. Uluslararası Olimpiyat komitesindeki sayılı kişilerce belirlenen ve seçme kriterlerinin hiç bir zaman şeffaf olmadığı bir düzende kirli siyaset ve ayak oyunlarının dönüyor olması pek muhtemel görünüyor.
Sporun Ruhu
Her şeye rağmen bu hedefi gerçekçi olarak ortaya koymak adına yapılan İstanbul Olimpiyat Stadı, çevresi ile tam olarak tamamlanmasa da bazı futbol organizasyonları için kullanılmaya devam ediyor. Ülkemiz spor çeşitliliği ve yapılabilirliği açısından oldukça gerilerde, Olimpiyat branşlarının altyapılarında eğitim ve spor ruhu aşılanmadıkça ve yeterince başarılı sporcu üretemedikçe ülkemizdeki en büyük spor tesislerinden birisi olan Olimpiyat Stadının onda birini bile doldurabilecek seyirci bulamayız. Aslında bırakın Olimpiyat sporlarının ülkedeki en popüler spor diye bildiğimiz futbol müsabakalarında bile yeterince seyirci olmadığından yakınıp duruyoruz.
Sporun hangi branşı olursa olsun sadece rekabet etmenin güzelliğini ve sıralamaya girmenin bile en az kazanmak kadar önemli olduğunu en küçük yaşlardan itibaren anlatmamız gerekiyor. Spor demek yarışmak demek, en iyi yarışma da Olimpiyat demektir.
