PFDK
PFDK, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun kısaltmasıdır. Türkiye’de futbol ile ilgili disiplin cezalarını belirlemek ve uygulamakla görevlidir. Futbolculardan teknik direktörlere kadar herkesin disiplin ihlallerini değerlendirir ve cezalarını belirler. Bu kurul, futbol sahalarında düzeni ve disiplini sağlamak için önemli bir rol oynar. Düzenin ve adaletin tecellisi için kurul üyeleri özellikle spor hukukçusu avukatlardan seçilmiş olması gerekir.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun internet sitesindeki verilere göre PFDK üyelerinin hepsi avukat değil, gördüğüm kadarıyla başkan avukat, başkan vekilinin vasfı yazmıyor, raportör üye Doç. Dr., diğer üyelerin bir tanesi avukat, diğerleri Doç. Dr. ve Prof. Dr.. Kimilerinin yaptığı gibi bu insanların isimlerini tek tek burada yazacak değilim. Ancak bu kurulun oluşumunun federasyon başkanı seçilirken belirlendiğini, bu süreçte kimi dengeleri korumak adına, onun adamı bunun adamı gibi bir süzgeç kullanıldığını da söylemek gerekiyor.
Hukuk Mu Guguk Mu
Eğer bu kurul bu şekilde oluşuyorsa çocuk zaten ölü doğuyor demektir. Yargı bağımsızlığının önemini ülkemizde yaşanan hukuk skandalları ile hep birlikte görüyoruz. Ülke futbolu da buna paralel aynı şeyleri yaşıyor. Ama esas garip olan ne biliyor musunuz Fenerbahçenin başkanı ve peşindeki taraftarların hemen hemen hepsinin demokratik ve Atatürkçü bir cumhuriyet istediklerini sürekli söylemelerine rağmen konu Fenerbahçe olunca son yaşanan saha olayları sebebiyle PFDK ya sevk edilmesi gereken futbolcuları her türlü hukusuz girişimlerle ve kamuoyu baskısının yanında Koç Holding’in ekonomik tehditlerini de kullanarak zaten kaos içerisindeki ortamı daha da aşağıya çekmeye çalışarak engellemeleri.
Son yıllarda ve özellikle de 3 temmuz sonrasında sadece FB için bir gecede kural değişiklikleri yaparak tamamen ayrıcalık yapılıyor. O dönemin başkanı çıkıp benim sayemde küme düşürülmedi, benim sayemde play off oynayıp potada tutkuk demeyi hiç sakınmayıp açık açık itiraf ediyor. Bütün bunları duyan ve anlayan bir tane gerçek taraftar da çıkıp, yanlış yoldayız bu böyle gitmez demiyor. Hepsi afyon yemiş ve celladına aşık olma (stokholm) sendromu yaşıyorlar. Daha bir hafta içerisinde saha görevlilerine yapılan her türlü müdaheleye verilen puan silme cezalarını iptal ettirdiler. Yani sezon başında başkalarına şimdiye kadar uygulalan kural sezon ortasında sırf FB ceza yemesin diye kural değiştirdiler. Ben hukukçu değilim ama bu yapılanlar tamamen illegal ve bir gün adil bir yargılama günü geldiğinde hepsi ortaya dökülecek.
PFDK, kurula sevk edilen konuyu değerlendirmeden önce kim bilir kimlerle nasıl istişare edip kendilerinden istenileni açıklıyorlar. Mesela kesin kanıt olmadan montaj olduğu iddia edilen bir İcardi görseli yüzünden maçtan bir gün önce sevk alıp hemen toplanıp hemen ceza kesmeyi görev ediniyorlar. Ama FB oyuncuları 10 gündür ceza kuruluna sevk edilmiyorlar. Bütün bunlar bu kurulun sadece kukla gibi başkalarınca yönetildiğini göstermiyor mu? Bu düzen yüzünden şampiyon olamadıklarını sananlar son 10 yılda ya bjk ya da fb başkanları tarafından yönetilmiş olduklarını unutmakla kalmayıp mevcut federasyonun istifasını bile istemiyorlar.
Bu sezon başlarken PFDK üyelerinin bağımsız seçilebilmeleri için Galatasaray tarfında yapılan öneri kabul edilmiş olmasına rağmen, tüm sezonun muhasebesini yabancı bir hakem heyetine inceletelim teklifine rağmen, her şeyi her hesabı her kurumu hemen inceleyelim ve kirli elleri temizleyelim önerisine rağmen; buna cevap vermeyen, duymazdan gelen ve ses çıkarmayan tüm kulüpler ya hırsızdır, ya kirli ya da kötü.
