İSTANBULSPOR 0 – 1 GALATASARAY
Bu akşam oynanacak İstanbulspor maçı her ne kadar bir süper lig maçı olsa da erteleme sebebiyle üç günde bir maç yapma ritüeli açısından sanki bir Avrupa maçı gibi olacak. Hemen hemen her hakemin Galatasaray’a karşı işlenmiş bir vukuatı olduğundan kimi atarlarsa atasınlar MHK çocukları işlerini (!) yapmaya devam edecekler. Bunu özellikle söylüyorum çünkü FB maçının yönetim şekli ofsayt, kartlar ve verilmeyen penaltılar noktasında artık hakemlerin alenen taraf olduklarını gösteriyor. Bir de BJK ve yeni stad isim sponsoru resmi olarak açıklanınca anlıyoruz ki ANÇ denilen zat, sadece Galatasaray üzerinden algı yapmaya mecbur. Öteki takım onlar için artık yandaş bile sayılır. Kulübe o kadar para desteği veren bir ailenin yönettiği takım hakkında atıp tutmak kolay değil.
Biz, futbol için açık, şeffaf ve adil olsun isterken gidilen yol tam tersine kaos. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Mali disiplin yokuş aşağı giden freni patlak kamyon gibi. Hakemler hakkında söylenecek iyi bir şey hiç yok. Hangi takım olursa olsun bir takımın üyesi olan veya sponsor olan birisinin aynı ligde başka bir takıma sahip olması doğru değil, etik değil, ekonomik hiç değil.
Bu akşam Okan Buruk her oyuncumu kullanacağım derken ne demek istediğini çıkardığı ilk onbir ile herkese göstermiş oldu. Orta sahanın pozisyon üretebilme maça akıl koyabilme kabiliyeti bu akşamın belirleyicisi olacak. Umarım tüm taktikleri ve kurguları düşündüğü gibi olur, bekleyelim görelim.
İlk Yarı
İlk yarıda oldukça sakin antrenman maçı havasında bir maç izlerken, bu sakinlik Mertens’in şutu hariç tüm şutlara da yansımış gibiydi. Ama ilk yarının, hatta belki de Galatasaray tarihinin en ilginç kaçırılan penaltısını izledik. Benim şöyle bir tahminim var bu pozisyon için; sürekli penaltı golü atan bir golcü olarak anımsanmamak için hem Kerem asist yapmış hemde nizami gol atarım diye bunu Icardi planlanmış olabilir. Aslında uygulama tuttu da ama sol ayağı ile vurması gerekirken sağ ayağı ile vurunca olmayacak şey oldu gol kaçtı. Bir an ne diyeceğimiz şaşırdık ama neyse ki bildiğimiz Icardi golü hem de yine Kerem’in asisti gelince derin bir oh çektik. İlk yarıda Tete’nin bir pozisyonda sağ ayağı ile şut çekememesini yadırgadım açıkçası. Bakalım Zaha değişikliği olursa ondan bir katkı gelecek mi?
İkinci Yarı
İlk yarıya kısmen benzese de bu rakibe verilen pozisyonlar bence biraz fazla oldu. İkinci yarıda Zaha’dan çok ince paslar gördük ama kıymetini bilen çıkmadı. Aynı paslar İngiltere’de olsa ya gol olurdu ya da gollük pozisyon. Bakambu bir an evvel gol atmak mı istediğinden yoksa çok mu dağınık bilemedim. Barış Alper 3T kuralı yüzünden bulduğu krediyi yemeye başladı. Onun verdiği kararlar gittikçe daha çok yanlış seçenek oluyor. Bir de son not gittikçe biraz daha fazla dikkat çekmeye başlayan topu illaki Icardi’ye atma çabası biraz sırıtmaya başladı. Bizim onun yanına mutlaka sürpriz golcü getirmeniz getirmemiz gerekir. Rakip savunmalar gün gelecek sertlikle veya ikişer kişi ile onu engelleyecektir. Biz şimdiden o atmaz ise bu atar diyeceğimiz birini çıkarmamız lazım. İstanbul bu ligin zayıf takımı ama bu maçı hafife almamızı gerektirmiyor. Tamam geçiş dönemi tamam 3 puan önemli ama ciddiyet de önemli.