Bu kelime spor dünyasında çok özel bir yere sahip. İster ferdi ister takım oyunu olsun hedef şampiyon olmak, yarışanlar içerisinde en önde olmak, birinci olmak, rekor kırmak ve asıl olan hedefe ulaşmak. Fransızca kökenli bir kelime olsa da hemen hemen aynı hali ile Türkçeleşmiş champion olmuş şampiyon.
Sporun bu kadar ticari olmadığı zamanlar şampiyon olmanın en büyük artısı karşılığında verilen kupa veya madalya ile kazanılan duygusal haz iken, günümüzde artık maddi karşılığı olan ve sayısının da önemli olduğu bir realite. Bugün Galatasaray futbol takımının 2022-23 sezonunu matematiksel olarak şampiyon olmayı garantilediği maçın ilk sabahı. Futbol bir çok ülkede en popüler takım sporlarından biri ve bizim ülkemizde açık ara en çok sevilen spor. Dünya çapında popülizm bu kadar fazla olunca, bu ilgiyi paraya çevirmenin de türlü türlü yolu bulunmuş.
Önceleri sadece stad reklamı ve seyirci geliri anda kalem iken, önce televizyon ile reklam ve yayın gelirleri, sonra internet ile ürün ve popülarite o kadar hızlı artış gösterdi ki para futbolun önüne geçti artık amaç değil araç oluveriyordu. Bunun yanında UEFA ve FIFA organizasyonları da yangının üzerine benzin dökmek misali futbol pastasını büyüttükçe büyütmüştü.
Futbol öyle bir hale geldi ki; oyuncunun imzası, oynadığı dakika, attığı gol, forma üzerindeki reklam, alınan her puan, reklamın her saniyesi, her paylaşım, her beğeni ve kısacası iğneden ipliğe herşeyin bir para değeri oluştu. Buraya kadar her şey normal gibi görünse de bütün bunlar spor rekabetinden rant kavgasına evrilerek farklı bir boyuta taşındı. Oysa biz taraftarların istediği şey para değil takımın iyi futbol oynaması, mücadele etmesi ve terinin son damlasına kadar çaba sarf edildiğini görmekti. Eminim ki hangi takımı tutarlarsa tutsunlar tüm taraftarlar da benzer şeylerin peşindedir.
Oysa bir takıma gönül vermek için o takımın illa da şampiyon olması mı gerekir? Her sene bir takım en üstte olduğunda göre diğer takımlar ne olacak her sene şampiyon olan takımımı tutacağız. Şampiyonluk ve başarı kriteri o takımı daha önde ve daha popüler yapacağı kesindir ama bir takımı sevmek ve ona karşı aidiyet hissetmek apayrı bir olgudur. Bu bağı kurmak ve yaşatmak için her spor kulübü kendi cazibesini kendi yaratmalı taraftarlar da bu aidiyete sahip çıkmalıdırlar. Hani derler ya gönüllerin şampiyonu her zaman şampiyondur sadece bir kaç sene değil.
+ There are no comments
Add yours