Eskiden sinema diye bir şey vardı. Kocaman salonları ile büyük beyaz perdesi ile kalabalık bir ortam ile mısırı ile hatta yer gösteren el fenerli yer gösterici ile bile farklı bir yerdi sinema. Özellikle Amerikan Hollywood yapımı aksiyon ve bilim kurgu filmleri kesinlikle kapalı gişe olur benzer filmleri dört gözle beklerdik.
Son yıllarda özellikle televizyon sektörünün düz ekran ve büyük boyutlara ulaşmasıyla her ne kadar sinema tadı olmasa da güzel bir ses sistemi ile oldukça doyurucu ve güzel sahneler izlenebiliyor iken bir de bunun üstüne platform dediğimiz Netflix, Amazon Prime, Disney+, Mubi, Exxen, Gain gibi sürekli film ve dizi seçeneklerinin elimizin altında olabildiği kolaylık da hayatımıza girince sinema ikinci plana hatta plana bile girmemeye başladı. Paranın gözü kör olsun gişede beklenen hasılatı riske etmektense platformların ödedikleri miktarları kabul edip sinema ve dizileri sadece buralar için yapan sektör insanları da bu kolaylığa alışınca olan sinemaya oldu.
Eğitim
Aslına bakarsanız sinemanın ve beyazperdenin ömrü beklenin aksine çok kısa sürecek gibi görünüyor ama öyle ya da böyle bir gerçek var bir dönem gençlik erotizmi sinemada öğrendi hem yerli hem de yabancı içerisinde bolca sevişme sahnesi olan 2 film birden 3 film birden gibi yapımlar çok popülerdi. O zamanlar bilgisayar ve internet bile yokken vhs kasetlere sahibi olanlar dışında herhangi bir yerden sinema veya film izlemek kolay değildi bu boşluğu sinemalar dolduruyordu.
Sonraları VHS videoların yerlerini DVD playerlar aldı bir baktık ki birçok sinema filminin kopyaları sokak arası tezgahlarında satılır oldu bu da sinema sektörüne vurulmuş ilk yumruk olsa gerek. Buna çözüm olarak sinemaların bulduğu yöntem gözlüklerle izlenebilen üç boyutlu filmler gündeme geldi bir süre tuttu ancak ekonomik şartlar ve sinemaya gidecek insanların gözlük için bile ekstra ücret ödemesi bir de bu filmlerin çekim maliyetlerinin fazla olmasından mıdır bilinmez çok tutmadı.
Bitiyor
Sinemadaki bu düşüş için yapılan filmlerin yeterince dikkat çekmemesi de popülarizmi popülarizm kaybına sebep olmuş olabilir. Son zamanlarda Oscar törenlerinde verilen ödüllü filmleri izlediğimizde de biraz işin fazlaca sanatsal yönüne ağırlık verildiği şov kısmının ihmal edildiği kanaatindeyim. Sinemaya giden bir kişi bence büyülenmeli hem görsel hem işitsel efektler sinemadan başka bir yerde alınamayacak lezzette ve kalitede olmalı ki değsin. Ayrıca sinema bir sosyalleşme alanıdır aynı zamanda bunu küçük şehirlerde çok sık görürüz çünkü oralarda zaten fazla yapacak alternatif aktivite imkanları da yoktur. Ancak sinemaya talep o kadar düştü ki küçük şehirlerdeki bir çok sinema salonu kapandı veya kapanmaya devam ediyor.
Hangi dönemde olursam olayım öğrencilik olsun, bekarlık olsun, evlilik olsun, tüm hayatımın içinde belli periyotlarla sinemaya gitmeyi her zaman istedim imkan bulduğumda da gittim hala da fırsat bulup izlenebilecek bir şey bulursan gitme taraftarıyım hayat sinemasız olmaz olmamalı ve bunu gelecek nesillere de bir şekilde anlatmamız gerekiyor.
+ There are no comments
Add yours