Bir Galatasaray taraftarının gazozuna bile olsa mutlaka görmek isteyeceği, üstelik rakibin sahasında alınan 3-0 lık net bir galibiyet sonrasında yazılabilecek en keyifli maç yazılarımdan birini yapıyorum. Yazacak konuşacak o kadar çok şey var ki neresinden başlasam bilemedim. Ama negatif şeyleri sona bırakarak alkışladıklarımla başlamak istiyorum;
Okan Buruk
Galatasaray’ın başına geçmesi böyle bir ortamda büyük bir cesaret olup kariyerinin en önemli yolunda yürümeyi seçti. Kimseyi dinlemedi, kendi planını bozmadı, bazı onbirlerini ve oyuncu değişikliklerini beğenmediklerimiz de oldu ama en güzel ters köşesini en güzel maça saklamıştı. Doğrudan bir forvet ile başlamadı, ona rağmen gol buldu gole yakın oynadı kurduğu takım. Rakibin güya kurt hocasını taktik seçimiyle masada mat etti. Bence bu maç ile rüştünü de hocalığını da ispat etti. Tebrikler Okan Buruk.
Mario Icardi
Bu adamı ben yazmaktan yorulmayacağım, boşuna en büyük takımlarda oynamamış olduğunu cümle aleme gösteriyor. Asist yapan golcü beyni ile oynayan gerçek futbolcudur. Bazıları der ki golcüler biraz bencil olur diye oysa Icardi futbolu ile ders veriyor, asist ise en kralı, gol vuruşu ise best of the best vuruşlar yapıyor. Daha ne olsun. Bu sezonun en isabetli transferi kuşkusuz odur ve onun bu performansı Seferoviç’in futbola küsmesinin sebebi bile olabilir.
Sergio Oliviera, Sacha Boey
Oliviera ilk maçlarında biraz dağınık, çok pas hatası yapan ve savunma yapmayan tembel bir adammış gibi geldi hepimize. Ama zamanla oturan ve takıma uyum sağlayan karakteri ile takımın gizli kahramanı olmuş durumda. Nereye nasıl oynayacağını, pasın şiddetini ve gerekirse de nasıl defans yapılacağını hepimize göstererek iyi bir futbolcu olduğunu herkese gösterdi. Boey ise iyi iki gitmedi başka takıma iyi ki Fransa milli takımına seçilmedi ve kendini ispat etme yarışına girdi. O da kazanıyor Galatasaray da.
Fernando Muslera, Abdülkerim ve Nelsson
Tartışmasız ligin en iyi kalecisi Dünya’da da ilk ona girer ve normal gününde sizi ipten alır, kritik zamanlarda eyvah gol yedik dersin ama bir bakmışsın mucize olmuş iyi ki var der şükür edersin. Savunma ikilimiz Abdülkerim ve Nelsson konsantre olduklarında birer duvar gibiler ve kolay kolay pozisyon vermiyorlar. Onlar da iyi ki var ve Nelsson umarım 20M da verseler gitmez. Şampiyon olalım ondan sonra düşünelim.
Barış Alper Yılmaz, Kerem Aktürkoğlu, Berkan Kutlu
Çok kritik görevler üstlendiler, biri hücum pres öbürü ön libero diğeri de savunmaya destek veren bir kanat olarak iyi niyetle koştular çabaladılar ve yılmadılar. Bu üç oyuncunun da halen eksikleri var çok basit top kayıpları yapabiliyorlar, zamanında olmayan paslar attılar, kötü şut seçimleri yaptılar, Kerem’in bir iki top kaybı pahalıya mal olabilirdi ama neyseki olmadı. Icardi oyunda iken attığı golde topu yine kaybetmişti ama orada doğru adam Icardi olduğu için asist nasıl yapılır dersi verdi kendisine umarım bunu tekrar izleyince anlayabilir.
Burada yazmadığım diğer oyuncularımızla beraber takımın teknik kadrosuna ve bu takımı tüm negatif engellemelere rağmen zirveye taşıyan herkese sezonun sonu ne olursa olsun ben şimdiden teşekkür ediyorum. Bu maçın rezalet hakemi ve VAR tezgahı bile Galatasaray’ı alt edemedi. Tek yaptıkları olumlu hareket İCK diye söylenen ahlaksız oyuncuya gösterdikleri kırmızı kart idi. Bizi o oyuncudan resmen Allah korumuş. Öyle ya da böyle biz futbol ve taktik dersi vererek Fenerbahçe’yi Kadıköy’de bir kez daha yendik. Yaşasın GALATASARAY.
+ There are no comments
Add yours