KING
Eminim ki pek çok insanın elinden illaki bir iskambil destesi geçmiştir. Her ülkenin kendine has iskambil oyunları olduğu gibi ülkemizde de farklı isimlerde çok çeşitli oyunlar var. Bu oyunların içerisinde KING ne kadar oynarsanız oynayın bence hiç sıkılmayacağınız olanıdır.
Türlü Türlü
Aslında ülkemizin de her yöresinde farklı farklı iskambil oyunları var ve iş biraz da zevkler renkler konusu gibi. Belki isimleri değişkenlik gösteren ufak tefek farklılıkları olan oyunlarımız da var. Popülerlik sırası olmadan yazmak gerekirse; pişti, konken, ellibir, pis yedili, batak, koz maça, ihale, eşli ihale, papaz kaçtı, ohel, balayı kingi, hoşgin, maça kızı, poker ve yirmibir sayılabilir.
Benim favorim ise yazımın konusu olan king. Bir kere hem ödül hem ceza içeriyor, kendi oyununu seçmek senin elinde, şans faktörü bu yüzden en aza inmiş durumda, ama çok iyi bilen bir oyuncu gurubu ile oynuyor iseniz biraz da şansa ihtiyacınız var. Kimi zaman hiç beklenmedik sürprizler var oyunda, kimi zaman da elinden hiç bir şey gelmez. Belki de bu oyunun en cazip tarafı tüm kağıtları dikkatle takip etmen gerek gerektiğidir. Kaçırdığın bir tek kağıt o oyunun sende kalmasını bile sağlayabilir.
Sağlık İçin
Hani derler ya biz de hiç bir yerde olmayacak kadar kahvehane vardır ve özellikle emekliler için olmazsa olmaz mekanlardır. Üniversiteye gidene kadar bir kaç bilardo ve okey salonu hariç iskambil oynamak için hiç kahvehaneye gitmemişimdir. Ama şimdi anlıyorum ki bu mekanlar akıl sağlığını koruma adına özellikle emekliler için bir nimet. Yaşlandıkça tüm organlarımız gibi beynimiz de giderek çalışamaz hale geliyor ve bunu geciktirmenin en güzel yolu onu çalıştırmak. İskambil oyunları ve açıdan bakıldığında bir nevi beyin egzersizi değil mi sizce de?
KING oyununu üniversite yıllarının bana kazandırdığı pek çok bilgi ve görgünün yanında bir beyin egzersizi olarak görüyorum. Bunun bir tık üstü ise uluslararası olarak kabul görmüş bir spor kabul edilen briç gelir. Bu yaştan sonra briç öğrenilir mi bilmem ama bu hayatta olduğumuz sürece aklımıza sahip çıkmamız gerektiği çok açık, hele ki Türkiye gibi bir ülkede yaşıyor iseniz.