KAHVALTI
Kahvaltı denince hepimizin aklına aşağı yukarı ne geleceği bellidir ama alım gücü ve yaşam kaliteesi bu oğünün çeşitliliğini de miktarını da belirleyen en önemli etken. Özellikle yabancı filmlerden gördüğüm kadarıyla Amerikalılar için kahvaltının olmazsa olmazı koyu bir kahve ve yumurta. Aslında her kültürün farklı bir sabah yemeği alışkanlıkları var. hepsinin içeriiği farklı ve değişik tadlar içersede içlerinde en israf ve kötü kullanım bizde yapılan serpme kahvaltı.
Peynir Zeytin Ekmek
Kahvaltının kelime anlamına baktığımızda kahve ve altı kelimenin birleştiği açıkça anlaşılıyor. Bunun sebebini kahveden önce alınan yemek gibi tarif etmişler kimi yerde ve üstelik bunu da bizim gelenek haline gelmiş kahve içme seansından önce yenen yemek demişler kahvaltıya. Ben buna hiç katılamıyorum çünkü bir kere kahve de esasen bize sonradan gelmiş bir ürün ve esas geçmişimizden gelen bir içeceğimiz değil tıpkı çay gibi.
Günümüzde Dünya küçük ve küreselleşme diye tarif edilen kültürler arası etkileşimin aslında her devirde az yada çok yaşandığının resmidir bu. Kahvaltının özellikle turizm sektöründe çeşitlilik göstereren sınıflandırılmaları var. Her millet farklı farklı şeyler yiyor aslında ve belkide ilk olarak bu sebepten açık büfe kahvaltı seçeneği şu günlerin en çok kullanılan usulü.
Ucu Bucağı Yok
Bizim genel olarak evlerimizde yaptığımız kahvaltının üç tane olmazsa olmazı var bence; peynir, zeytin ve ekmek. İçecek olarak çay ise neredeyse tüm kahvaltılarda geçerli. Yöresel olarak peynir ve zeytinin yanına, salça, tereyağı, zeytinyağı, yumurta çeşitleri, reçel çeşitleri, bal, kaymak, çukulata, sucuk, salam, pastırma, domates, biber ve yeşillik ile hamur çeşitleri de eklenince oldukça büyüyen bir menüye ulaşıyoruz. Bu saydıklarımın hepsi ancak alım gücüne bağlı olarak evlerimizde olabiliyor.
Bu serpme konusuna gelince bahsetmeden geçemeyeceğim; eğer evde değil de dışarıda açık alanda kahvaltı yapmak istersek mekanlarda genellikle iki kişilik olarak başlayan bir serpme kahvaltı seçeneği var. Tamam insanın en aç olduğu ve metabolizmasının bir şeyler yemeye en ihtiyaç duyduğu zaman kahvaltı öğünü de sanki kıtlıktan çıkmış gibi gözümüz mü doymuyor nedir bilmem ama ortalama bir masanın üzerini neredeyse dolduran kahvaltılıkların karnımız doyduğu zaman ne kadarını yiyemediğimizi hiç fark ediyor musunuz? Müessese yemediklerimizi maalesef ki tekrar servis edemiyor ve doğrudan çöpe gidiyor. İçlerinde hayvanların yiyebileceklerini ayırabilenler var mı bilmiyorum ama günümüz Dünyasında açlık ve küresel ısınmayı da düşününce o kahvaltılıların her bir tanesine muhtaç insanlar olduğunu her seferinde yemeği sipariş ederken aklınıza getirmenizi tavsiye ediyorum.
Serpme Kahvaltıya Son
Nasıl ki içme suyu sıkıntılarının başgösterdiği kimi yerlerde otomobil yıkamayı yasaklayabilmek akıllara gelebiliyorsa, gıda israfının bence zirvesi olabilecek ve birbiri ile yarışan serpme kahvaltı usulünün de bu çerçevede yasaklanması gerektiği düşünüyorum. Bakın ne kadar çok şey ile donatsanızda masanızı her seferinde topu topu mideniz kadar yiyebilirsiniz ki buna bir de sabah mamurluğu eklnince uyanır uyanmaz yemeğe geçmek pekte olası değil afyonumuz patlamadan.
Tamam herkes istediğini yesin sadece kendinize göre de yaşayabilirsiniz. Evinizde yemediğinizi dolabınıza geri koyuyorsunuz ama dışarıda öyle olmuyor ve bu gıdalar tüm insanlığın ve yakında bir çoğunu istesek te bulamayacağızı bir daha düşünün isterseniz.