GALATASARAY - FENERBAHÇE * SÖZ UÇAR BLOG KALIR

MAÇTAN ÖNCE

Ve Türkiye’nin en büyük maçı için geri sayım başlar. Galatasaray – Fenerbahçe maçları geçmişte olduğu gibi şimdi de gelecekte de tarihin en heyecanlı ve sonucu merak edilen maçı olacak. Maçtan önce ve maçtan sonra günlerce konuşulacak.

Milli maç aralarında daha çok milli oyuncusu olan takımlar lige dönüşlerde oyun olarak düşüş yaşarlar. Galatasaray da bunu en yüksek seviyede yaşayan takımlardan. Her ne kadar geçen hafta bir hazırlık maçı yapılmış olsa da zaten dengesiz bir oyun düzeni olan takımın bu maç başlangıcında da çok iyi bir oyun beklemiyorum. Zaten bu maçın kendi stresi yanında bir de gerginlikten menfaati olan rakibin sert ve gergin futbolu oyunu etkileyecektir.

Galatasaray’ın antrenmanlarından servis edilen resimlere bakılırsa özellikle Fatih Terim’in sakal tıraşı bile olmadığından çıkan sonuç; gece gündüz bu maç için çalıştığı şeklinde idi. Aslında ilk onbir için bir çok oyuncunun yeri hazır ama üç Türk oyuncu ile golcü ya da golcüleri belirlemek biraz zor seçimler olacak. Bu maçın tarihi ve takımlar için önemini bilen ve bunun tecrübesini yaşayan oyuncuları tercih etmek isteyecek olabilir Fatih Terim.

KARAGÜMRÜK – GALATASARAY

Trabzon’un şimdilik kayıpsız gidiyor olması ve puan farkının açılması bu maç özelinde her sonuçta bir ya da iki takımı zirve yarışından bir tık uzaklaştıracak. Bu sebeple 3 puan alan takım nefes alacak iken, kaybeden takımın nefesi bir tık daralacak. Derbi maçlarının ve özellikle de bu maçın sonucunun önceden tahmin edilemeyeceği önceki yaşanan tecrübeler ile sabit. Yarın takımımdan biraz iyi oyunun yanında sakin kalmaları ve hakeme de dikkat ettikleri akıl dolu bir performans bekliyorum. Haydi hayırlısı.

MAÇTAN SONRA

Maç öncesi bölümünde de dediğim gibi bu maçın hiç bir ortamda sonucunun tahmin edilemeyeceği bir kez daha ispatlanmış oldu. Ama bu durum oyunun hakkı olan bir sonuç olmadı. İlk yarı genelde oyunu sahamızada kabul edip hızlı çıkışları kolladık ve iki önemli doğru atakta bir tanesini gol yaparak hedefe ulaşıldı. Ancak devre sonuna doğru başlangıcı faul olan ve dengesiz yakalanan bir atakta bir kontra gol de biz yedik.

İkinci yarıda ise oyunu tamamen domine ettik ve eksik olmalarına rağmen yine bir ters yakanlama sonucu ikinci golü yedik. Oyuncu değişiklikleri vs herkes her türlü yorumu yapabilir ama oyun olarak biz rakibi yendik. Bu çok net ama hakem ve VAR tiyatrosunun sadece görmek istediklerini görmeleri yüzünden maçı bizden alıp rakibe hediye ettiler. Bize atılan ilk golden önce Kerem’e yapılan bariz faul görmezden gelinirken, hemen hemen aynı pozisyonda Diagne’nin attığı golü iptal ederlerken yüzleri kızarmadı. Üstelik madem ki itmeler üzerinden gidiyorsunuz son kornerden gelen topta iki eli ile Berkan’ın itilmesini de görmek gerekiyor eğer adamsanız.

Bir diğer ciğersizlik de Fatih Terim’e yönelik provokasyon komedyasıdır. FB gol atınca tüm yedek kulübesi saha ihlali yapıp gol sevincine hemen hemen hepsi katıldı ve şovmen hakem bir tanesine sarı kart gösterdi. Fatih Terim de hakemin bu şovunu alkışladı. Hakem de üzerine tüy dikmenin hamlesini yapıp ikinci sarıyı çıkardı ve kırmızı gösterdi. İlk yarıda Berkan üst üstü üç veya dört faul yaptı ve haklı olarak kart gördü ama aynı hesabı rakip forvetin Marcao’ya yaptığı aynı sayıda faulleri es geçiyorsa onun sahaya yönetmek için değil şov yapmaya çıktığının göstergesidir.

Fatih Terim’in bu derbi taktiği oyun olarak başarılı ancak hakem ve ekstra kaçan goller sebebiyle sonuçlanamadı. Ancak şunu da belirteliyim ki bu bedava galibiyet FB’nin gelecek en az dört senesini daha kaybettirecektir.