Başkent denince her insanın aklına aşağı yukarı aynı şey gelir. Öncelikle bulunduğu ülkede başkent olarak belirlenen şehir. Sonra da benzer başka ülkelerdeki diğer başkentler. Oysa bir de resmi olarak başkent olmayan ama başkentten önce akla gelen şehirler vardır.
Küçükken okul yıllarında önemli bazı ülkeler ve başkentleri belleklerimize kazınmıştı adeta. Coğrafya dersi bu anlamda en çok sevdiğim derslerden birisi idi. Harita incelemek, şehir isimleri ve sınırları hep ilgimi çekmiştir, bazı zamanlar özellikle de tarih atlasını açar bakardım. Meraklı olanlar için tarihin güzel bir özetidir aslında.
Tarihi Başkentler
Bu vesile ile tarih boyunca her toplum için önemli olmuş şehirler ve başkentler de ister istemez tedrisattan geçmiş oluyor. Bir çırpıda saymak gerekirse, Londra, Paris, Roma, Madrid, Moskova, Belgrad, Bağdat, Delhi, Tokyo, Tahran, Kahire, Viyana, Berlin gibi tarih boyunca isimlerini sürekli duyduğumuz önemli yerleşim yerleri.
Bizim başkentimiz ise yukarıdakilerden oldukça farklı, yeni Cumhuriyeti’in yeni yerleşim yeri ve yeni başkenti olarak Türkiye ile beraber büyümüştür. Kurucu liderimiz olan Atatürk’ün anıt mezarı Anıtkabir’in de Ankara’nın merkezinde konuşlanması tam da olması gerektiği gibidir.
Merkez
Ankara konumu itibari ile Türkiye’nin kalbi konumundadır. Doğu ile Batı Anadolu arasında seyahat eden bir çok ulaşım aracı büyük bir oranla Ankara’dan geçer. Kurulduğu sırada bozkır olan yerde küçük bir yerleşim iken, iyi bir planlama ile geniş yolları, yeşil alanları ve sembol olmuş yapıları ile ülkemizin başkenti olmayı çoktan hak etmiştir.
Bugün Ankara’nın başkent olarak kabul edilişinin yıldönümü. O zamanki mecliste bu sebeple bir kanun telifi hazırlanır, kanun bir maddedir ve o maddede “Türkiye Devleti’nin başkenti Ankara’dır” yazmaktadır. Bu özelliği ile başkent Anakara’nın Dünya’da emsali de olmayabilir.
Ellerinize sağlık👏👏👏👏👏👏👏👏