UEFA Avrupa Ligi ilk maçı için bu akşam İtalyan’ın Lazio takımı ile evimizde karşılaşıyoruz. Bu sene kurulan genç bir takım olmamız sebebiyle henüz tam olarak istenilen seviyeye gelme sürecinde olduğumuzdan şu sıralarda Avrupa Ligi maçlarından alınacak her galibiyet yüksek moral etkisi, kaybetmemek ve iyi oyun da geleceğe umut ile bakmamızı sağlayacak.
Bu süreçte hangi rakiple oynarsak oynayalım her maçtan elde edilecek kazanımlar, galibiyet ama en önemlisi iyi oyun bizim beklentimiz olmalı. Bu maçın bir diğer ilk olma özelliği de pandemiden sonra uzun bir aranın ardından nihayet kendi saha ve seyircimizin önünde oynayacak olmamız. Üstelik uzun zamandır sıkıntılı olan ve geçen kış kar yağışı olduğu gün oynantılan maç ile bozulan zeminin yenilendikten sonraki ilk maçımız. Umarım bu sefer hem su drenajı hem de ısıtma sistemi sağlıklı bir şekilde yapılmıştır da bir daha yaşamayız.
Bu maç için stada giden taraftarın tek bir sorumluluğu var o da maç boyu takıma sürekli destek olmak. Gol yesek de yenilsek de kötü de oynasak bu taraftarın her koşulda arkalarında olduğunu hissettirmeleri gerekiyor. Herhangi bir oyuncuya veya pozisyona en ufak bir protesto olmaması, oyuncu ayırt etmeksizin hepsinin tribüne çağrılması gerekiyor. Büyük bir ihtimalle Kerem ve Marcao el ele tribüne de çağıracaklardır. Bizim hem takım olarak hem yönetim olarak hem de teknik yönetimimiz olarak zamana ihtiyacımız var ve bunu vereceğiz. Çünkü Galatasaray bizim takımımız, üzüntüsüyle sevinciyle onunla birlikteyiz.
Maçı genel olarak iyi oynayıp akıllı davrandık, esas olan moral puanları almak idi, bunu başardık hem de 3 puan ile. Fatih Terim tam da bunu isterdi. Unutmayalım ki bu gibi maçlar Avrupa zaferi değil olması gereken normal maç idi. Şimdi lige dönüp oyunumuzun üstüne koyalım.
