İklim krizi, orman yangınları, olağan üstü yağışlar ve seller sebebiyle eminim ki benim gibi bir çok insan da eyvah ne oluyoruz? Dünyanın sonu mu geldi? gibi soruları kendi kendine sormaya başlamıştır. David Attenborough başlıklı yazımda bunun cevabı var ve insanlık için bile kısa sayılabilecek sürede çok ciddi eşiklerin aşılacağı ve geri dönülmez sonuçları olacağı garanti. Dünya’nın Dünya olmasını sağlayan birinci element okyanuslar ve deniz habitatı. Seaspiracy isimli belgeseli izleyince bunu bir kere daha anladım ve balıkçılık konusunda çok ciddi şüpheler ve gerçeklerle karşılaştım.

balık

Okyanus = Oksijen

Öncelikle şunu bir kere daha söylemek istiyorum ki sanılanın aksine Dünya’nın en çok oksijen üreten yerleri ormanlar değil, okyanus ve diğer sulardaki deniz bitkileri. Okyanuslardaki dengeler ve yaşam alanları oradaki tüm canlıların yaşamasına bağlı. Oysa bizler tüm okyanuslardaki büyük küçük ayırt etmeden tüm canlıları katlettik. Günümüzde yaşananlar sadece son günlerin çırpınışları.

gezegenimizin kritik eşikleri

Tıpkı kara avcılığında olduğu gibi deniz avcılığında da her türlü teknolojik imkanlar, devasa gemiler ve artan nüfus ile birlikte daha da fazla avlanarak milyonlarca ton balık çeşidi yok edildi. Üstelik endüstriyel balıkçılıkta yanlışlıkla avlanan balıklar bile ciddi miktarlara ulaşmış durumda, üstelik bu balıkçılık sektörünün yaptığı kirlilik plastiklerden bile daha fazla. Daha korkuncu ise kimse bu gerçeğin üzerine gitmeyip sadece plastiğe odaklanmış olması.

balık

Deniz Bitti

Büyük okyanusta 7. kıta olarak isimlendirilen ve devasa boyutlara ulaşan atık birikiminin %46 sı sadece plastik balık ağlarının olması, diğer endüstriyel atıklarla beraber bunun yarıdan fazlasını işaret ediyor. Yani çok kısaca özetlenirse sektör bindiği dalı kesiyor. O zaman aklımıza ilk gelen aynı denizlerde yapılan besleme havuzlarındaki balıkçılık iyi sanıyorsunuz ama orada da oldukça fazla sorun var. Bir kere yemler de balıklardan hatta 1 kilo yem için 1.2 kilo balık gerektiği gibi bir çelişki var. Ayrıca beslenme şekillerine göre ilaçlar, kimyasal maddeler ve hatta boya bile katılıyormuş. Hani şu turuncu somon balıklarının renkleri de yapmacıkmış.

balıkçılık

Dünya’nın pek çok yerinde balık kalmadığından daha bakir bölgelerde kaçak avcılık ve deniz savaşları da yaşanmakta ve uluslararası sularda bunlarla mücadele edecek  bir devletler organizasyonu da bulunmuyor. İşimiz sadece gönüllülere kalmış ve onlar da bir yere kadar.

BALIKLAR VE İNSANLAR

Yapılacak şey çok basit aslında nasıl ki ülkemizde ve belki de pek çok ülkede yapılan periyodik avlanma yasağının çok ivedi bir şekilde Dünyanın tamamında ve ciddi bir toparlanma yaşanıncaya kadar uygulanması. Geleceğimiz için bir süre deniz ürünü tüketmesek ölmeyiz herhalde.

OCEAN’S END

balıkçılık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir