UYDU ÇÖPLÜĞÜ
Starlink uyduları birer havai fişek gibi gökyüzüne çıkarken güzel görünüyordu ama ondan sonra neler oluyor pek bilmiyoruz. Üstelik bu uydulardan bir dizi daha gönderilip sonunda uydudan internet yayınının tüm Dünya’ya verileceği de söyleniyordu. Oysa bugünlere gelene kadar yüzlerce uydu zaten orada ve ciddi bir uydu çöplüğü olma yolunda.
Fazlası Zarar
Düşünün ki biz insanlar sadece Dünya’daki denizleri ve toprakları kirletmekle kalmıyoruz. Atmosferin tabakalarına da çeşitli kimyasallardan zarar verdik ve nihayet uzaya da el atmaz isek ayıp olurdu. Haberleşme, gözlem, medya ve çeşitli amaçlar için yörüngeye gönderilen uyduların teknolojik özelliklerine göre kullanılabilir ömürleri önceden belirleniyor. Deyim yerindeyse pili biten uydu bir süre sonra yerçekiminin de etkisiyle Dünya’ya düşmeye başlıyor ve büyük bir kısmı da atmosferin sürtünme etkisi ile yanıp yok oluyor. Kimisi de bir kaç ay önce olduğu gibi nereye düşeceği belli olmayan serseri bir mayın gibi serbest düşüş yaşıyor.
Esasen bu uydular konusunda uluslararası bir kurallar zinciri yapılıp, Dünya yüzeyinde bir çöplük oluşmasına şimdiden engel olunması gelecek için önem arz ediyor. Geçenlerde gördüğüm uydu sayısını gösteren simülasyon bir süre sonra güneş ile aramıza engel olabilecek seviyeye bile gelebileceği konusunda insanı düşündürüyor.
Ama şu bir gerçek ki uydular her ülke için ve insanlık için hayati derecede önem arz eder hale gelmekteler ve geldiler bile. Sadece haberleşme ve iletişim için öneminin yanı sıra bir bölgeye tepeden bakabilmenin en hızlı ve etkin yolu, böylelikle her türlü insan hareketleri, teröristler, gizli saklı yapılmak istenilen her şey rahatlıkla gözlemlenebilecek, tedbir alınabilecek ve kim bilir yakın gelecekte uydudan müdahale bile edilebilecektir.
Savunma Kalkanı
Bir diğer taraftan Dünya için de uzaydan gelecek her türlü tehlikenin de önceden fark edilmesi ve gözlemlenebilmesi için kritik önem arz edecekler. Dünya’nın yörüngesine denk gelebilecek asteroidler geçmişte olduğu gibi gelecekte de insanlığın en büyük korkusu. Bunu önceden görmek ve tedbir alabilmek veya silahlı uydularımız ile yaklaşmakta olan her türlü nesneyi imha etme yeteneğine de sahip olmak çok büyük savunma stratejisi olacak.
Tüm bu etkenleri de düşününce Dünya çevresini hoyratça değil akıllıca kullanmamız hepimizin çıkarına.
