WIMBLEDON 🎾
Dile kolay 1868 yılında ilk kez oynanmaya başlayan Wimbledon tenis turnuvası Cumhuriyeti’n ilanından öncesine dayanıyor. Günümüzde oyundan dört büyük organizasyondan birisi ama en önemlisi ve en eskisi.
En Birinci Organizasyon
En büyük ve en prestijli turnuva ve çim sahada oynanan tek grand slam. Daha önce de yazdım böyle büyük ve uluslararası bir turnuvaya sahip olmaya imreniyorum. Bir kere çok özel kuralları var, mesela oyuncular beyaz giyinmek zorunda, korta giriş ve çıkış protokolü var ve yazılı bir kural olmamasına rağmen akıllara öyle bir kazınmış ki teyamül olmuş. Her yıl aynı tarihler arasındaki ilk pazartesi günü başlıyormuş. Turnuvanın ortasındaki bir pazar günü de dinlenme günü olarak belirlenmiş ve maç yapılmıyormuş.
İngiltere kraliyet ailesinin de oldukça yoğun bir ilgisi ve sevgisi ile belki de daha çok tanınmış ve Dünya çapında bir yer edinmiş Wimbledon. Bu durumun en iyi göstergesi şampiyon belli olduktan sonra yapılan ödül serenomisi, iki sıra olarak dizilen top toplayan çocukların önünden geçen kraliçe ve eşlik eden diğer mensup her bir çocukla selamlaşır, bazıları ile gerçekten samimi ve uzun uzun sohbet ederek onların hiç unutamayacakları anılar bırakırlar. Bu turnuvanın geleneklerinden biridir ve her sene yapılır.
Özel Bir Ayrıcalık
Konu sadece spor veya tenis değil, konu medeniyettir, saygıdır ve iletişimdir. Çok ünlü kişilerin de rağbet ettiği turnuvanın biletlerinin herkesin ödeyebileceği rakamlar olmadığı da aşikar.
Borg, Agassi, Sampras, Becker, McEnroe, Edberg, Federer ve Nadal tek erkeklerde benim yaşımın erdiği ünlü oyuncular. Kadınlarda ise Narvatilova, Graff ve Williams kardeşleri izledim. Bir kaç sene önce yanlış hatırlamıyorsam Wimbledon da olan yarı final veya final maçından birisinde yaklaşık 30 vuruşluk bir sayı oyununda bütün vuruşların winner olduğu inanılmaz bir maç seyretmiştim. Son not olarak şunu da söyleyeyim Dünyanın en uzun süren tenis maçı da yine burada oynanmış sıkı durun tam 11 saat 5 dakika sürmüş.
Baştan aşağıya bir kültür ve gelenek olan Wimbledon’da olmak sadece oyuncular için değil, aynı zamanda tenis severler için bile bir rüya olmaya devam edecektir. I 🖤 Wimbledon.
