Dünya kendi ekseninde eğik olmasa, güneş ışınlarının yüzeye değme acısı her yerde aynı olur dört mevsim olmazdı, mevsimler olmasa bitkiler, bitkiler olmasa hayvanlar ve bunların hiçbiri olmasa muhtemelen insan da bu Dünya’da olamazdı. Gündönümü dediğimiz, yaz için güneş ışınlarının en dik olarak temas etmeye başladığı zaman olarak isimlendiriliyor, kış için ise tam tersi. 21 Haziran kuzey yarımküre için yaz gündönümü. Bu eğiklik topu topu 23 derece ama nelere kadir değil mi?
Eğri Mi?
Oysa genel olarak eğrilik biz insanlar için pek de makul bir şey değildir. Öncelikle vücudumuzun herhangi bir yerindeki eğrilikleri hiç sevmeyiz, burnumuz, yüzümüz, dudağımız, alnımız, ağzımız, bacağımız ya da başka bir yer, herkesin mutlaka hoşnut olmadığı bir yer vardır. Üstelik ne kadar müdahale edersek edelim büyük bir bölümünde istediğimiz estetiği bir türlü bulamayız.
ilginizi çekebilir; EKİNOKS DÜNYA
Oysa bazı eğriler öyle oldukları için güzeldirler veya öyle oldukları için en iyi işleve sahiptirler. Mesela kaşlarımız, her insanın kendi yüzde ait olup ona göre eğridir ama en uygunu ve yakışanı da odur. Siz hiç dümdüz bir kaş gördünüz mü? Mesela omurga, iki ayağımız üzerinde en ideal şekilde durmamızı, oturmamızı, eğilmemizi ve kalmamızı sağlayan mükemmel iskelet parçamız, kendine has eğri mi eğri o özel şekli olmasa böyle olmazdık. Hatta o eğrilik düzleşmeye kalkar ise fıtık olur hareket edemeyiz. Genel olarak bir insana karşıdan baktığınızda dümdüz bir çizgi göremezsiniz, her tarafı kavislidir, eğridir ama her hattıyla gözümüze orantılı gelir, hiç bir eğrilik bize garip gelmez ve hatta güzel gelir.
Ama çevremize baktığımızda genel olarak düz ve keskin hatlı bir çok nesne ile karşılaşırız. Onlardan da bir çoğu rahatsız etmez, özellikle evlerimiz çoğunlukla dikdörtgen veya kare tasarımlar olup mümkün ise simetrik yapılırlar. Her şey bu formda o kadar çok gözümüze sokulmuş ki, belki de simetri hastalığı bu yüzden ortaya çıkmış bile olabilir.
Altın Oran
Ama bazı beğeniler nedeni bilinmez bir şekilde çeşitli eğriler ile göze de kalbe de hoş geliyor. Altın oran diye bir realite var, özellikle sanat eserlerinde ve fotoğrafçılıkta profesyoneller tarafından titizlikle uygulanıyor ve bizler farkında olmadan beğeniyoruz. Eğri deyip geçmemek lazım, bu Dünya’ya da ait olabilir, bize de, çevremize de, ama bilin ki eğride hayat var.
+ There are no comments
Add yours