Yüzyıllardır hoyratça tüketmeye çalıştığımız, kocaman sandığımız ama evrenin içerisinde zerre kadar büyüklükte bile olmayan DÜNYA günü bugün. Kaç yıldır böyle bir gün var bilmiyorum ama gelecek ile ilgili farkındalık yapması beklenir iken senede bir gün anılan diğer gün farklı değil galiba.
Yılın Tamamı Yetmez
Üzerinde yaşadığımız ve yaşalayabilmek için en ufak bir benzerini dahi bulamadığımız DÜNYA için sizce 1 gün mü yoksa 365 gün mü düşünmemiz gerekir. Biz insanlar doğumdan itibaren, bakacak, besleyecek ve koruyacak bir ebeveyne ihtiyaç duyacak kadar zayıf iken, aynı zamanda tüm DÜNYA’DAKİ her şeyi tüketecek kadar da güçlüyüz. Peki nasıl oluyor da her şeyin üstesinden gelen insan aklı DÜNYA’NIN kaynaklarının yakın gelecekte bir gün bizi taşımaya yetmeyeceğini anlayamıyor.?
Milliyet’in haberine göre; Meclis İklim Değişikliğini Araştırma Komisyonu’na sunum yapan Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, Türkiye’nin 2050 yılında büyük kuraklık yaşayacağını belirterek, İstanbul’da sıcaklığın 50 dereceyi bulacağını Antalya, Adana ve Mersin gibi bölgelerde dışarıda insanlar ölmeye başlayacağını söylemiş. Bunu DÜNYA geneline vurduğumuzda Ekvator bölgesinde hayatın biteceğini, yaşayabilmek için daha kuzeye gitmek zorunda kalacağımızı anlamak hiç de zor değil.
Yaşamak İçin
Peki bunu ben anlayabiliyor isem DÜNYA üzerindeki ülkelerin yöneticileri de her halükarda anlıyor olmalılar. O zaman neden hiç bir şey olmayacakmış gibi davranıyorlar. Ülke sınırları, milletler, ırklar, cinsiyetler, dinler, topluluklar ve diğer tüm insanlar için; sınırların, bayrakların, devletlerin bir önemi kalmıyor. Belli ki yukarıdaki teori gerçekleşirse tüm insanlar için hayatta üç tane önemli şey kalacak; oksijen, su ve yiyecek. Bu üç şeyin asıl sahibi ise DÜNYA. Hani çok bilindik bir soru var ya kıyamet ne zaman diye, fazla düşünmeye gerek yok biz zaten kıyametin içindeyiz de haberimiz yok.
DÜNYA’NIN her ikliminde yapılan araştırmalar ortama uyum sağlayan bir çok canlı çeşidi ile karşılaşıyorlar ve anlaşılan o ki insanlar hariç her canlı ortama uyum sağlayabiliyorken sadece bizler ortamı kendimize uydurmaya çalışıyoruz. Ama günün sonunda önce biz yok olacağız ama DÜNYA dönmeye devam edecek.
