Kamuda çalışanlar günü diye bir gün varmış. 18 yıldır böyle bir günün varlığından şahsen benim haberim yoktu. Cumhuriyet kurulduğundan beri devlet bünyesinde çalışmanın pek çok evreleri olmuştur. İlk yıllarda okur yazarlık ve eğitimli insan sayısı yeterli olmadığından devlet kurumlarında çalışmak oldukça kıymetli bir iş idi. Sırf bu açığı kapatmak için kurulan köy enstitüleri en azından eğitim alanında ciddi bir açığı kapatmıştır.
Memur
Belli bir süre böyle gitmesinden sonra yüksek enflasyon ve borçlanma yıllarının başlaması ile birlikte kamuda çalışmak giderek zorlaştı, önceleri babalar kızlarını vermek için memur arıyorlarken, ekonominin dibe vurduğu bu yıllarda kimse memura kız vermek istemiyordu. Hatta öyle bir hale gelmişti ki dönemim devlet büyüğü “Benim memurum işini bilir” gibi bir cümle kullanılmıştı. Çok talihsiz bir açıklama olmasının yanında devletin çalışanlarına yeterli ücret veremediğinin de itirafı idi adeta.
ilginizi çekebilir; KÖYDEN GELECEĞE
En düşük devlet memurunun aylığı ile özel sektördeki en düşük asgari ücret bire bir aynı mıdır bilmiyorum ama her ikisinin de uzun bir süredir reel olarak değer kaybettiği bir dönem yaşıyoruz. Son iki yıldır yaşanan pandemi sebebiyle özel sektörde çok ciddi iş kayıpları ve işletme zararları ortaya çıkınca, kamuda çalışan insanlar ücretlerin düşüklüğünü unutup iyi ki aylık düzenli bir gelirimiz var diye şükretmiş bile olabilirler.
Asgari Ama Nerede
Hazır böyle bir günde yazıyorken bahsetmeden olmaz, asgari ücret tespitinde çok ciddi bir adaletsizlik söz konusu. Şöyle ki; aynı ücret ile ülkenin dört bir köşesinde sanki aynı şartlarda yaşanıyormuş gibi kabul ediliyor. Küçük bir şehirde çalışan kamu görevlisi ile İstanbul’da ya da diğer Büyükşehirlerde çalışanlar aynı ücreti alıyorlar. Oysa cazibe, yaşam şartları, giderler ve hayat pahalılığı o kadar farklı ki, eskiden şark hizmeti olarak mecburi çalışılan yerler şimdi yaşamak için daha uygun durumdalar. İşin doğrusu ülkeyi geçim standardı bölgelerine ayırarak ona göre daha gerçekçi ve adil asgari ücret hesabı yapılmalıdır.
Hakimiyetin kayıtsız şartsız millette olduğu ideal demokrasilerde devlette çalışanların tepeden tırnağa hepsi, aslında halka ait hizmetler için çalışıyor demektir. Devlet olmadan millet, millet olmadan da devlet var olamaz.
+ There are no comments
Add yours