DIEGO ARMANDO MARADONA

Bir futbolsever olarak Maradona’yı az da olsa izlemiş birisi olarak tarihe adını yazdırmış birisine şahit olmanın tesellisi ile anıyorum. 25 kasım tarihi çok daha eski bir efsane futbolcunun da ölüm tarihi imiş; George Best, Kuzey İrlandalı ile Arjantinli futbolcular yaşam tarzları ile benzer olduğu gibi veda tarihlerinde de aynı günü seçmişler.

Hızlı Futbolcu Hızlı Hayat

1988 yılında futbolu bırakan Best döneminin en büyük futbolcularından olmuş ve milli takımında da sadece 9 gol atmış ki bunlardan birisi de Türkiye’ye olmuş. Kadın kumar ve alkol düşkünlüğü sebebiyle kendi etmiş kendi bulmuş maalesef.

Maradona fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, esas kökeni de İtalyan imiş. 10 yaşında iken bir yetenek avcısı tarafından keşfedilmiş. İlk profesyonel sözleşmesini 16 yaşına girmeden hemen önce 1976 da imzalamış. 1981 yılında Boca Juniors a transfer olup 1982 yılında da ilk lig şampiyonluğunu kazanmış. 1982 Dünya şampiyonasından sonra da Avrupa macerası başlamış. Barcelona da ayağı kırılmış ve kulüp başkanı ile yaşadığı sorunlar neticesinde efsane olmasına sebep olacak ve kariyer zirvesi yapacağı Napoli’ye transfer olacaktı.

İlginizi çekebilir; BAŞIN SAĞALSIN

Avrupa kıtasındaki futbol ve beklentiler yüzünden olacak ki uyuşturucu kullanımına başladı ve cezalar aldı. Fakir bir ailenin çocuğu olması ve transfer rekorları kırarak dünyanın en ünlü futbolcusu olmak kolay bir şey değildi sanırım. Para belkide bozmuştu onu. Asıl sebebini asla bilemeyeceğiz ama hayat onun hayatıydı. Hiç bir baskıya boyun eğmeyerek nasıl istiyorsa öyle yaşadı. Asi ruhlu bir Güney Amerikalı idi.

Dünya Vitrini

1986 dünya kupası maçlarında kuşkusuz en hatırlanacak maçı çeyrek finalde eleştikleri İngiltere maçı idi. Ben de o maçı izlediğimi hatırlıyorum. Tanrının eli olarak isim yapan bir hava topunu resmi kayıtlara kafa golü olarak yazdırmıştı. Daha sonra eli ile attığını da itiraf etmiştir. Ama asıl hatırası aynı maçta attığı 2. goldü. Fifa tarihinin en iyi golü seçildi. daha sonraları yüzyılın en iyi golü seçildi. Kendi yarı sahasında aldığı topu 6 tane İngiliz oyuncuyu ipe dizer gibi geçerek mükemmel bir gol atmıştı. Bana göre Tarihe adını bu turnuva ile yazdırmıştı. Aşırı faule maruz kalıyor artık iki kişi ile marke edilmeye çalışılıyordu. Böyle bir futbolcuydu Maradona. 

Daha sonraları hızlı yaşamanın sağlık, ahlaki ve hukuki sorunları ile anıldı hep. Teknik direktörlük yapmaya da çalıştı ama futbolculuğu gibi olamadı nedense. Kişisel hayatı ve yaptıklarından müstesna futbolcu Maradona daha uzun yıllar gündemden hiç düşmeyecektir. Ama şu bir gerçek ki artık tüm sıkıntılarından kurtulmuş huzur bulacağı bir yerdedir artık.

Şuna bir göz atın: https://tr.wikipedia.org/wiki/Diego_Maradona