doğa

BİYOMİMİKRİ

Biyomimikri terimini geçenlerde izlediğim Cesur Mavi Dünya isimli bir belgeselde duydum. Bu belgesel küresel anlamda su krizini ele alıyor ve yanılınanın aksine bu krizin zaten mevcut olduğu anlatıyor ve çeşitli inovatif temiz su elde etme yöntemlerinde bir kaç tane örnek veriyor.

Şiddetle izlemenizi tavsiye ediyorum. Dünyanın bir yerlerinde gelecek için çalışmalar yapan kafa yoran birilerinin olması insanı umutlandırıyor. Belgeselde bir böceğin havadaki nemden su elde etmesinden yola çıkılarak yapılan bir makine gösterildi. Yine burada söylenen bir rakam çok çarpıcı geldi. Bu bahsettiğimiz atmosferdeki su miktarının dünyanın tüm nehirlerinde olan suyun 6 katı miktarda olduğu. Düşünsenize buharlaşma ile havada bulunan su miktarını, tek yapmamız gereken bunu içilebilecek hale getirmek ve toplamak. 

kuş
uçmak

İlginizi Çekebilir; SU GİBİ OLMAK… YA DA OLMAMAK…

Dünyadaki su miktarının küresel anlamda yok olmadığı, sadece şekil değiştirdiği ve içmek için kullanılabilecek türdeki suyumuz ya kirlilikten, ya da hovardaca tüketmekten azaldığı gerçeği duruyor önümüzde. Kullanım suyunun en azından tuvaletlerde geri kullanılması, fabrikalarda kirlenen suların temizlenerek yeniden kullanılması, arıtmada biyolojik atıklardan çeşitli yöntemlerle fosfor ve tuz elde edilmesi, yosunlanmanın ürettiği oksijenin peşinden koşmak gibi hepsi ayrı ayrı güzel yöntemler var. 

Ama benim asıl dikkatimi çeken şey ise Biyomimikri; doğadan öğrenen; doğanın formlarını, süreçlerini ve sistemlerini model alan, doğadaki tasarım prensiplerini kullanarak sürdürülebilir çözümler geliştiren inovasyon disiplinidir. Kısaca şöyle bir örnek vereyim; eskiden bir yere yol yapılacak ise en hızlı ve kısa yolu bulmak için eşekler kullanılırmış. Eşeği saldıklarında bir yokuşu en az enerjiyle neresinden çıkılacağını, yada aşağı inişte yuvarlanmadan nereden inileceğini en iyi onlar bilirmiş. Örümceğin yaptığı ağın avlanmada kullanılması ve sağlamlığı gibi bir çok örnek verilebilir. Bunu keşfetmeye de gerek yok aslında çünkü kutsal metinlerde insanın ve dünyanın birer kitap olduğu, geleceğin anahtarının da bunları incelemek, araştırmak ve okumak olduğu söyleniyor zaten.

Her şeyin fazlası da yokluğu gibi problem. İnsanların bilmesi gereken en önemli şey bu dünyanın ve yaşadığımız ekosistemin bizimle birlikte bir bütün olduğu, ve büyüklüğünün de sabit olduğu. Doğa ile barış içerisinde ona uyumlu bir gelecek sağlayamaz isek işte bugünlerde yaşadığımız gibi salgınlar, felaketler, seller ve afetler peşimizi bırakmayacak. Kim söylemiş bilmiyorum ama şu çok açık; DOĞA İLE SAVAŞ HALİNDEYİZ VE KAZANIRSAK KAYBEDECEĞİZ. 

doğa
doğa

Bir Göz Atın: http://www.biyomimikri.com/tanim

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir