SOSYAL ÇÜRÜME

Sosyal çürüme, toplumda yaygın olan ahlaki, kültürel veya sosyal normların zayıflaması veya bozulmasıdır. Bu durum, değer yargılarının erozyona uğraması, toplumsal kurumların işlevsizleşmesi veya insan ilişkilerindeki bozulmalar gibi birçok şekilde kendini gösterebilir. Biz bunların hepsini yaşamıyor muyuz?

Biz insanlar yaşamımız boyunca çevremizden, çevremizdeki insanlardan, gözlemlediklerimizden, yaşadıklarımızdan, okuduklarımızdan, duyduklarımızdan ve özellikle de izlediklerimizden etkilenen, öğrenen ve değişim içerisinde olan varlıklarız. Bunu baştan kabul etmemiz gerekir. Bu kabul ile yola çıktığımızda yaşayacaklarımız ve nelerle karşılaşacaklarımız hakkında bilimsel bir çıkarım yapabiliriz aksi takdirde bilinçli bir yaşam sürmemiz pek mümkün olamaz. Rüzgar nereden eserse o tarafa savrulur dururuz.

Değişmeyen Tek Şey Değişim

Sürekli bir değişim içerisinde olduğumuz sebebiyle geçmişte yaşayıp da garipsediğimiz ya da bize ters gelen bir çok şey günümüzde öyle olmayabiliyor. Mesela bu konuda şöyle bir örnek verilebilir normal şartlarda çetecilik ve mafyacılık toplumsal hayatta kabul edilmeyecek yapılar olmasına rağmen yakın zamanda gerek filmler gerekse diziler vasıtasıyla üstelik de bu grupları insanlara haklı, mağdur, mağrur ve hep iyi insanlarmış gibi gösterip kafamızın içine farklı değer yargıları ufak ufak işleniyor. Bu ilk etapta bir film senaryosu olup yapay bir gerçeklik gibi algılansa da bizim bilinç altımıza öyle bir yerleşti ki günlük hayatta da bu tarz oluşumların olmasını normal sanmaya başlıyoruz. Bizim kafamızı bu hale getirdiler bu örnek ve benzerleri gibi başka türlü olmayacak şeyler de yavaş yavaş bilinç altımıza sokuluyor ve ne hikmetse bunların büyük bir kısmı olumlu ya da iyi şeyler değil dolayısıyla toplumsal çürüme ve yozlaşma giderek artıyor.

DEZENFORMASYON

İnternet çağı ve sosyal medya olgusu bu çürümenin toplumun her kesimine hızla yayılmasına yardımcı oluyor. Yasaklama tedbirleri de yeterince etkili bir önlem olmadığından insanların büyük bir kısmı yalan yanlış bilgileri doğru zannedip algı tuzaklarına düşüyorlar.  Telefon ve sosyal medya uygulamaları üzerinden yapılan sahtekârlıklar bu yüzden artıyor. Eğitim sisteminin bu düzenin önüne geçmesi gerekiyor ki olacaklara hazırlıklı olalım.

ALGI

Dijital Dünya bilenler için doğru ve hızlı bir kaynak olabilir ama eline ilk kez akıllı telefon verilen bir kişinin neler yaşayabileceğini bir tahmin edin. İşte bu yüzden eğitim denilen mekanizmanın, yetenekleri ortaya çıkarmak  ve uzman yetiştirmenin yanında günümüz teknolojilerinin kullanımı konusunda da akıl kullanan ve yol gösteren bir klavuz özelliğine sahip olması gerekir. Sosyal çürüme toplumun birliğini de dirliğini de giderek zehirliyor bunun farkında olmak en azından umudumuzu korumamıza sebep olur.

GOOGLE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir