KIYMA

Kıyma esasen etin görece daha küçük, yağlı ve sinirli bölgelerinden çekilir ve genel olarak en hesaplı et olarak sayılabilir. Kıyma ifadesi Adana yöresinde kebap anlamına da geliyor. Orada belli bir yağ oranında ama etin güzel yetlerinden satır vasıtası ile elde yapılan parçalama ile elde edilir ve belki de bu yüzden en lezzetli Adana Kebabı  Adana’da yenir elbette.

Avrupa ülkelerinde fast food dışında kıyma et şeklinde bir tüketim var mı bilmiyorum, ama bizim ülkemizde kıyma çok önemli bir referans olup dar gelirli insanlarımızın yemeklerinde kullandıkları en yaygın ve ekonomik et ürünüdür. İşlenmiş et tercih etmektense kendi seçtiğiniz bölümden istediğiniz yağ oranıyla pek çok yemekte kullanabilirsiniz. Özellikle köfte gibi ülkemizin en yaygın ve çok tüketilen ürününün hammaddesi kıymadır. Yaşadığımız enflasyon ve hayat pahalılığı dar gelirli ailelerin et tüketimini neredeyse bitirme noktasıan getirdi. Protein kaynağı olarak vucudun ihtiyacı olan etin 2019 verilerine göre Dünya’daki tüketim oranı kişi başına yıllık  20 kilo ise de ülkemizde bu rakam 10 kilo civarında gerçekleşmiş.

Kaba bir hesapla ülkemizde iki kişilik bir aile aylık 3.3 kg et tüketiyor demektir. Bu değerin asıl büyük bir bölümünün lüks ve şatafatlı hayat yaşayan kesimin yediğini de atlamamak gerekir. Çünkü aylık 11 bin civarında maaş alan emekli bir çift her ay yaklaşık 2 bin lirasını ete veremiyordur. İnsan sağlığının ve özellikle de beyninin çocuk yaşlarda gelişebilmesi için proteinden başlayarak her türlü enerji ve besine ihtiyacı olduğu bilimsel bir gerçek iken nüfusun büyük bir bölümünün dengesiz beslenmesi durumunda zeka seviyesinin sadece karbonhidrat ile ortalamanın altında kalacağı da bilimsel bir gerçektir.

YEMEK Mİ? BÜYÜMEK Mİ?

Ülkelerin gelecekte hayatta kalabilmeleri yöneticilerinin akılları çalışan personelin yetenekleri ve iş gücüne bağlıdır. Dünya gün geçtikçe yaşaması zor bir iklim ortamına doğru gidiyor. Bu gidişat içerisinde doğal olmayan selekesiyon ile güçlüler güçsüzleri bir şekilde yenerek tüm kaynakları tek taraflı kulanmaya meyil ediyorlar. o Yüzden hayatta kalabilmek için her yönümüzle sağlam, kuvvetli ve akıllı olmalıyız. İnsanların güçlü olabilmesi de doğrudan iyi beslenme ile alakalıdır. hem kas hem de beyin gücü için her türlü besin, kıymasından sebzesine, meyvesinden hamuruna kadar dengeli bir biçimde tüketilmelidir.

OECD

Kıyma deyip geçmeyelim, et ve süt ürünleri en az bitkisel ürünler kadar gerekli ve gerçektir. Devletler halklarına karşı bu konuda sorumlu ve borçludurlar. Yaşama hakkı sadece nefes almak değil sağlıklı yaşamaktır aynı zamanda.

GOOGLE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir