AHLÂK

Ahlâk insan davranışlarının doğru ve yanlış arasındaki değerlendirme ve yönlendirmesini kapsayan kavramdır. Ahlâk, toplumun değerleri ve normlarına uygun olarak doğru ve etik davranışların nasıl olması gerektiği üzerinedir. Şunu da belirtmek gerekir ki ahlâk denilince akla gelen şeyler bulunduğunuz coğrafyaya göre değişebilir.

Kaynak

Ahlak ve din ilişkisi, farklı kültürlerde ve inanç sistemlerinde farklılık gösterebilir. Bazı dinler, ahlaki değerleri ve etik kuralları belirleyen temel kaynaklara sahipken, diğerleri ahlaki değerler konusunda daha esnek bir yaklaşım sergileyebilir. Birçok din, ahlaki davranışlar üzerine rehberlik eden kutsal kitaplara ve öğretilere sahiptir. Bu kutsal metinler, toplum içinde doğru ve yanlışın belirlenmesine yardımcı olabilir ve insanları ahlaki değerlere uymaya teşvik edebilir. Ancak, ahlakın sadece dinle sınırlı olmadığı da unutulmamalıdır. Ahlak, dini olmayan insanlar arasında da önemli bir rol oynayabilir ve seküler etik sistemler, ahlaki değerlerin temelini oluşturabilir.

CEHALET

Din ve Ahlak

Ülkemizdeki ahlak ve din arasındaki ilişkiyi önyargılar, hurafeler ve hikayeler yüzünden kaybetmişiz. Bazı insanların ahlaki değerlerini sadece dini inançlardan alırken, ahlaksızlığın sadece edep ve kıyafet üzerinden değerlendirildiği bir dönem yaşıyoruz. Hırsızlık, yalan, gösteriş, israf, tecavüz, kadın hakları, asosyallik, temizlik, görgü ve doğaya değer vermemek gibi konular esasen ahlâk ile doğrudan ilişkili olmasına rağmen bu konu tamamen yok sayılıyor. Bir kişi çok dindar gibi görünüyorsa kesin %100 de ahlaklı olduğunu sanıyoruz. Ya da tam tersi inançsız birinin de tamamen ahlaksız olduğu varsayılıyor. 

Her ne kadar din kültürü ve ahlak bilgisi adı altında zorunlu bir eğitim dersi okullarda verilmeye çalışılıyor ise de, ahlâkın temeli ailedir. Çocuklar ilk önce anne babalarını taklit ederek öğrenir ve sonra sorgulamaya başlarlar. Toplumun düzenini asayiş üzerinden sağlamak Emniyet kuvvetlerinin sayısını artırmak ile değil insanların ahlâk değerlerini yükseltmek ile sağlanır.

İYİ – KÖTÜ

İşin bir diğer boyutu da ahlak olgusunun sadece dünyevi bir mesele olduğu. Dünya sonrasında ne ile karşılaşacağımızı sanırım herkes yüzleşince anlayacak ve bu yaşadığımız Dünya’ya pek benzemeyecekmiş gibi duruyor. Mevcut düzen bir çok farklı inanışa sahip olduğuna göre ahlak meselesinde ortak bir yol bulunması gerekir. Genel kanı Dünya hayatının gelip geçici bir imtihan sahası olduğu, ölüm sonrası hayatın sonsuz olduğu ise başkasının ne yaptığından çok kendimizin ne yaptığı ile ilgilenmeniz gerekmez mi?

GOOGLE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir