CHARLIE CHAPLIN
Charlie Chaplin beyaz perdenin yarattığı belki de ilk Dünya yıldızıdır. Dramatik bir hayat öyküsü içerisinde hareketli görüntünün ilk zamanlarında ortaya çıkmış bir oyunculuk ve karakter dahisidir.
Her ne kadar “beyaz perde” ismiyle hayatımıza giren sinemanın özellikle pandemi ile birlikte büyük kan kaybetmesi, film ve dizi platformlarının büyük ekran televizyonlar ile sinemayı evlerimize neredeyse getirmiş olmasıyla yeni bir etkileşim dönemi yaşasak da sinema sinemadır sinemada izlenir.
ŞARLO
Charlie Chaplin denince aklımıza gelen aslında onun avare (şarlo) tiplemesi; uzun ayakkabı, bir pantolon, ince baston, fötr şapka ve nokta bıyık. Google ile arama yapınca da öncelikle avare yani şarlo Charlie Chaplin önümüze geliyor. Düşünsenize insanlar ilk kez bir beyaz duvarda ya da perdede hareket edebilen resimler görüyorlar ve doğal olarak aşırı bir ilgi oluyor. Siyah beyaz, kirli, bulanık, çok kötü bir görüntünün nasıl bir etki yaptığını. Bu ortam ister istemez Charlie Chaplin’i hareketler ustası olmaya itmiş, el, kol vücut hareketleri, baston ve şapkanın kullanımı ile birlikte düşmek, zıplamak, esnemek, kaçmak saklanmak gibi tüm aksiyonları güldürmek için ustaca kullanmış. Aslında o zamanın bir nevi palyaçosu olmuş.
Kısa zamanda özellikle Amerika’da binlerce hayran kitlesine sahip olan Charlie Chaplin ‘in belki de en talihsiz olduğu konu; kendisi gibi benzer şartlarda büyüyen ama Dünya’nın başına gelen en büyük kötülüklerden biri olan Adolf Hitler ile aynı yaşta olması ve aynı bıyığı kullanması. Bir medya algıcısı ve sesini de hitap gücü olarak kullanan Hitler belki de Charlie Chaplin bıyığını Amerikan halkının dikkatini çekmek için bile kullanmış olabilir.
SESSİZ BOMBA
Motion Picture olarak isimlendirilen o zamanki beyaz perde bir süre sonra görüntünün yanında ses olgusunu da ekleyince sessiz filmlerin ustası Charlie Chaplin biraz tökezlemiş, arada kalmış ve sessiz filme devam etme kararı almış. İkinci Dünya savaşı ve soğuk savaşın başlaması ile birlikte belki de Hitler ile benzerlik yüzünden olsa gerek bu konuda yaptığı film (Büyük Diktatör) ile ilk kez sessizliğini bozup demokrasi ve birlik olmak üzerine bir konuşma yapmış. Amerikan siyaseti bu konuşmayı propaganda olarak bile kullanmış.
Amerikan toplumunun komünizm fobisi ve kadın hakları, başarısız evlilik denemeleri ile de birleşince kendisine yapılan vatan hainliği suçlamaları sonucu bir süre İsviçre’de sürgün hayatı yaşamış olan Charlie Chaplin için aldığı Oscar ödüllü bir teselli olmuş mudur bilinmez ama yaşadığı zamanın en önemli ve ünlü sinema aktörüne yapılanlar Dünya’nın bir yalan üzerine olduğunu da ispatlar nitelikte. Biz insanlar pek çok şeyin olduğu gibi özel insanların da kıymetini biliyor hemen harcıyoruz.
“Gerçek Charlie Chaplin” isimli 2021 yılı yapımı belgeselin Charlie Chaplin hayranlarına ve sektörün toplumla birlikte nasıl evrildiğini merak eden sinema tutkunlarına çok iyi geleceğine eminim.