pozitif

İYİ – KÖTÜ

Bizim için 6 Şubat 2023 artık sıradan bir tarih değil. Hem mesafe hem zamanlama hem de büyüklük olarak birbirine bu kadar yakın iki büyük deprem muhtemelen Dünya’da ilk kez olmuştur ve ne şans ki bunu yaşamak bizim ülkemize denk geldi. Daha önce yaşanan depremler genellikle tek merkezli olup tüm kurtarma ve destek imkanları hemen seferber ediliyorken, bu sefer sanki dört beş şehirde ayrı ayrı olmuşçasına hepsini birden vurup geçen bir afet ile karşılaşınca tam manasıyla çuvalladık. Normalde 7 büyüklüğün üzerindeki depremler yıllanmış yapılarda yıkıcı olabiliyor ama yeni yapıların direnci ayakta kalmaya yeterli olabilecek iken bu yaşadığımız afeti istisna yapan neredeyse yarım gün içerisinde aynı şiddette bir daha deprem olması. Bence bu durum; tasarımı yapan hiç bir mühendisin de yazılımın da ve hatta deprem yönetmeliğinin bile hazır olmadığı bir süpriz idi.

DEPREM

Çifte Darbe

İşin yapısal boyutu bir yana yıllardır Marmara Denizi’nde beklenilen olası deprem ve bu arada gerçekleşen diğer depremler yüzünden ülke olarak neredeyse sürekli bir afet durumundayız. Üç kıta arasında sıkışmış Anadolu maalesef ki bir deprem bölgesi. Ama gel gelelim bütün bunlara rağmen olası yeni depremler için hazırlık yapan, her seferinde türlü türlü olumsuzluklar yaşayan ve bunlardan ders almayan bir ülke olamanın sıkıntısını yaşıyoruz.

sol sağ

Bu kadar kayıp, bu kadar can ve kaybedilen geleceğimiz nasıl dikkate alınmaz da tekrar tekrar aynı şeyleri yaşarız akıl almıyor. Tamam biz insanların doğasında unutmak gibi bir özellik var ve bizim psikojik yaşamımız için çok önemli. Her insan ömrü boyunca çeşit çeşit travmalar yaşar bu kaçınılmazdır ve bunları zaman içerisinde unutmaz ise yaşamını idame ettiremez. Bu insan fizyolojisine göre kabul edilebilir ama devlet gibi şirket gibi kurumsal organizasyonların bazı şeyleri bırakın unutmayı tekrar tekrar hatırlaması ve bilakis geliştirmesi gerekir. Sanırım biz asıl burada kaybediyoruz. A, B, C planları, ilk yapılacak işler, lojistik, haberleşme, alternatif ulaşım gibi konularda eylem planları hazırlanmış ise bunları uygulayacak kişilerin de yedekleri ile birlikte topyekün hazır olması gerekir. Her afet sonrası kamu kurumlarında bu listeler gücellenir ama bu listedekilerin ne zaman nasıl davranacakları konusu gerekli olduğu anlarda nedense bir türlü işlemez.

Tam Destek 

Ülke olarak spor ve benzeri ağırlama organizasyonlarını oldukça başarılı yapmayı biliyor isek, şehirleşme, planlama ve yapılaşmamız da yeterince iyi olmadığına göre hiç olmazsa arama kurtarma ve yaşam desteği konularında en iyisi olmak zorundayız. Biz bu konuda Dünya’nın en iyisiyiz demeliyiz, tıpkı yardımlaşma zamanlarında iyi olduğumuz gibi, ancak kötü olduğumuz bir çok konu olduğu da ayrı bir gerçek. Bu işte bir gariplik yok mu? hem iyi hem de kötü olmamalıyız, olamayız, kimi kandırıyoruz ki? toplumdaki fırsatçılık, üç kağıt, hile, açgözlülük, dedikodu ve benzerlerini bitirme noktasına getirmez isek onlar bizi bitirecek. Ahlaklı insanların sayısının ahlaksızlardan fazla olması yetmiyor. Bu davranışları insanların şahsi inisiyatiflerine bırakmak olabilecek en kötü seçenek. Birlikte yaşabilmek için her insanın sahip olması gereken asgari şartları belirlemek ve istisnasız uymak zorundayız. Bazı şeyler düzelmeye başlarsa en azından gelecekte bir gün böyle kaos zamanları en az zararla atlatılır. 

AFAD

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir