ÇANAKKALE
Çanakkale fiziki olarak belki küçük bir şehir ama Türk insanının yüreğinde yeri çok büyük ve çok özeldir.
1. Dünya Savaşı’ndaki en çetin ve göğüs göğüse çarpışmaların yaşandığı, belki de en çok asker kaybedilen ama bir o kadar da kahramanın yattığı yerdir Çanakkale. Bu bölgede hem denizden hem de karadan İstanbul’a geçmek isteyen zamanın güçlü ve donanımlı devletleri hiç ummadıkları büyük bir mağlubiyet aldılar. Çanakkale Kurtuluş Savaşı’nın da işaretlerini vermiş kahramanlığın ne demek olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir.
Askerlerin kanının son damlasına kadar savunduğu, büyük komutandan “Ben size ölmeyi emrediyorum” talimatı ile hayatlarını feda eden tüm şehitler ve gaziler ne kadar büyük insanlar ise aynı devletlere ait gemilerin boğaza demir atmasına ve İstanbul’un işgaline engel olunamaması da kadar acıdır.
Türk Ulusu Almanya ile birlikte mağlup ilan edilip üzerine vatanın tüm toprakları dört koldan işgal edilmesine rağmen, yok olmamak için, özgürlük için, tam bağımsız Türkiye için yeni bir destan daha yazmış ve Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde yeni Cumhuriyeti tüm dünyaya ilan etmiştir. Bu uğurda hayatlarını feda eden, ülkemize sahip olmamıza sebep olan tüm insanlarımıza en güzel cevabımız Türkiye Cumhuriyetinin mevcudiyetini ilelebet devam ettirmektir.
Bu sebeple Çanakkale’yi anlatmak şehri yazmak birkaç satıra sığdırmak mümkün de değil haddim de değildir. Gelibolu Yarımadası’nda bulunan şehitlik ve müzenin mutlaka görülmesi gerekir. Her köşesinde ayrı bir kahramanlık barındıran DESTANDIR ÇANAKKALE.
