Uzun zamandır Avrupa basketbolunun kendine ait bir ligi var. Hem erkekler hem de kadınlar da ciddi kadrolar kurulmadığında hiç bir takımın bu ligde başarılı olması mümkün değil. Euroleague.
NBA & EUROLEAGUE
Yıllardır NBA maçlarında üst seviye basketbolu izledikçe gıpta ederdik. Oyuncular atletizmi, şut yüzdesi ve sıçrama kabiliyetleri ile sanki başka dünyadan gelmiş gibiydiler. Buna rağmen kendine has sertliği ile Euroleague bir alternatif olarak gelişti ve hatta bazı özellikleri ile öne geçtiği bile söylenebilir. Özellikle iki takım ile sürekli temsil edilmek zaman zaman üçüncü takımımızın da orada olması keyif verici.
Yazımın başında da belirttiğim gibi bu ligde var olabilmek için ciddi kadrolar ve ciddi bütçeler hazırlamak gerekiyor. Basketbol oyun seviyesi olarak NBA e alternatif olabiliyorken gelirler anlamında yanında bile yaklaşamıyor. NBA deki bir yıldız oyuncunun yıllık ücreti ile kendi ligimizi 5 yıl oynatırız. O kadar büyük farklar var. Bu sebeple özellikle erkekler liginde ciddi şirketler veya sponsorlar olmadan olmuyor.
FINAL FOUR
Kadınlar Euroleague biraz daha geride ama Türkiye’nin ilk Euroleague şampiyonu finalde ezeli rakibini yenen Galatasaray olmuştu. Bu akşam benzer bir eşleşme çeyrek finalde denk geldi. Bütçe ve kadro anlamına eşit olmasa da Türkiye’nin ilk iki takımı yeniden sahnede. Bu yazıyı yazarken maç oynanıyordu ve nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Avrupa basketbolunun en tepe organizasyonunda iki takımımızın olması bile onur veriyor.
Erkekler liginde ise Anadolu Efes geçen sene büyük bir ihtimal ile finalinde olabileceği fırsatı pandemi yüzünden kaçırdı ama bu sene özellikle de şu sıralar çok formda. Bu sene bir final four bekliyoruz. Ne kadar yukarıda olursak ülke ve takım tanıtımı için güzel imkanlar sunacak basketbolun geleceği daha iyi olacak. Bu sene bir EUROLEAGUE ŞAMPİYONLUĞU yakışır ülkemize.
+ There are no comments
Add yours