KIZ ÇOCUĞU
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü 2012 yılında Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla kız çocuklarının cinsiyetlerinden ötürü maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla kutlanmaya başlamıştır. Eğitim hakkı, beslenme, yasal haklar, kadına yönelik şiddet ve zorla evlilik konularını her sene tekrar hatırlatmak farkındalık yaratmak konusunda gündeme taşımak. Kız çocuğu ile erkek çocuğu arasında aile içerisinde sorsanız hiç bir fark yok derler. Ama gerçeği itiraf edecek cesaret kimsede yoktur. Ben çocuk sahibi biri değilim ama kız ve erkek çoçuğu olan bir ailede büyüdüm. Kız ve erkek çocukları olan kardeşlerim, akrabalarım, arkadaşarım ve tanıdıklarım var. Yani bu konuda gözlem yapabilecek kadar zaman ve bilgi birikimim mevcut.
Bir kere toplum ve gelenek kültürü malesef ki aile içerisinde çocukların eşit şartlarda yetişmesine engel oluyor. Düşünsenize 600 lü yıllarda belki de çok daha öncelerden beri devam eden kız çocuklarını diri diri toprağa gömmek gibi bir vahşetten bahsedilir. Aradan geçen 1400 sene sonra bile kız çocuğu için hala sorunlar bitmemiş olacak ki 11 Ekim 2012 de BM tarafından özellikle bu gün ilan ediliyor.
Bugün özellikle Anadoluda evlilik yapmış ve çocuk sahibi olmak isteyen aile ebeveynleri için öncelik hala erkek çocuktur. Çünkü güya soyun devamı için erkek gerekir. Yahu azıcık beyni olan bilir ki herkes erkek çocuğa sahip olsa kız cocuğu istemese size doğum yapacak kız evladını nereden bulacaksınız? O çok önemsenen soy soyadı meselesi neden sadece erkekte olsun ki? Bu alınmış hukuki bir karardan başka bir şey değil mi? Kadınlar artık kendi soyadlarını evleneseler bile kullanabiliyorlarsa nerede kaldı bu ucube önyargı. Erkek ve kadın birbirini tamamlayan bir elmanın iki yarısıdır ve bu bir benzetme değil gerçeğin ta kendisidir.
Erkek ve kız çocuklarını eşit şartlarda yetiştirmek, aynı eğitim ve görgüyü vermek, her ailenin olduğu gibi tüm toplumun da görevidir. Devlet de bu ortamı sağlamak her bireyin sosyal ve fiziksel güvenliğini korumak zorundadır. Çocuk ve reşit birey kabulü uluslararası şartlara göre belirlenmeli kız ve erkek çocuğu ayrımı yapılmamalıdır. Sadece kız çocuk da değil yaşadığımız ortamda erkek çocuğun da korunmaya gözetlenmeye ihtiyacı vardır. Bir kere evlilik yaşı sadece kız üzerinden değil erkek çocuk üzerinden de olmalıdır. Ayrıca şunu belirtmeden geçemeyeceğim eğer siz erkek çocuklarınızı yeterince namuslu yetiştirirseniz emin olun ki kız çocuklarınız da güvende olacaktır. Erkek egemen toplum dönemi bitmeli eşit egemen toplum dönemi başlamalıdır.
Bütün bunlar önümüzde dururken bizler daha yetişmiş kadınlarımızı bile koruyamıyor ne üdüğü belirsiz Ortadoğudan doğru dürüst toplumsal kadın kimliği ile tanışmamış varlıkları kontrolsüzce aramıza alıyoruz. Devlet yönetimi, özellikle tek adam yönetimi ailesini yönetir gibi yönetilecek bir şey değildir. Sen aile resisi değil 90 milyon bireyin ve ailelerin asgari şartlarda birlikte yaşayabilmesini temin edecek kamu görevlisisin. Senin sorumluluğun sadece yönettiğin dönemi değil senden sonraki dönemleri de düşünerek devletteki devamlılığı korumaktır. Eğer önemi varsa bunun üzerine namus ve şerefin üzerine and içtiğini diğer tüm and içenlerle birlikte hatırlatmak isterim.
Eşitlik , adaletin mayası.
Cinsiyet, farklılık değil, “eşit” bir bütünlüktür.
Ellerinize , emeğinize sağlık👏👏👏💐