KIRKLARELİ DEMİRYOLU
Bilenler bilir eskiden Kırklareli demiryolu varmış. Bir zamanlar TCDD denince demiryolları, demiryolu denince kara tren, kara tren denince de çok uzun süren seyahatler akla gelirdi. Demiryolu denince şimdi hızlı trenler aklımıza geliyor. Hızlı trenler yüksek hızlarda seyahat eden demiryolu taşıtları olup genellikle uzak mesafelerdeki şehirleri birbirine bağlamak için kullanılırlar. Dünya çapında bir çok ülkede hızlı tren hatları bulunduğu gibi bazı ileri ülkeler ray düzeneğini bir tık daha ileriye bile götürdüler.
Manyetik raylar, trenleri yerden kaldıran ve manyetik kuvvetlerle destekleyen bir sistem içerir. Bu teknoloji, sürtünme direncini azaltarak daha yüksek hızlara ve daha düşük enerji tüketimine olanak tanır. Demir üzerinde ancak demire temas etmeden manyetik çekimi kullanmak sürtünmeyi sadece havaya bırakmak dahiyane bir fikir. Bu tür sistemler genellikle yüksek hızlı trenler ve yüksek hızlı ulaşım sistemleri için kullanılır.
Bizim henüz hızlı tren hatlarımız inşa edilirken bir sonraki ray teknolojisi için anlaşılan biraz daha bekleyeceğiz. Yanlış hatırlamıyorsam ilk hızlı tren Ankara-Eskişehir arasında yapıldı, sonraları Eskişehir-İstanbul, Ankara-Konya ve en son da Ankara-Sivas hatları açıldı. Bunun yanında yapımı devam eden projeler de var elbet. Bunların en önemlileri Ankara-İzmir ve bu yazımda özellikle değinmek istediğim Halkalı-Kapıkule hızlı tren projesi. TCDD resmi sitesinde bu hatla ilgili nedense çok az bir bilgi verilmiş ve tüm projenin fiziki gerçekleşme seviyesi %65 olarak açıklanmış.
İpek Yolu
Tarihi ipek yolunun Avrupa-Asya geçişindeki en önemli bölümlerinden biri olan bu hat 200km/saat hızına göre projelendirilmiş ve doğrudan Edirne Kapıkuleye ulaşıyor. Bilindiği gibi Trakya gölgesi hem nüfus olarak hem de konum olarak istanbul’a yakın olması sebebiyle hava ulaşımı düşünülmemiş demir yolu ise sadece Alpullu şeker fabrikasına Kırlareli’ndeki tarlalardan pancar ulaştırmak için kullanılan tek hat mevcutmuş. Kırklareli Demiryolu dediğim bu hat şimdilerde tamamen çürümeye bırakılmış ve neredeyse unutulmuş durumda.
Kırklareli istasyonu şehrin merkezinde ve İstasyon adında bir mahallesi bile var. Ancak gelin görün ki bu istasyon ve çevresi Valilik tarafından millet bahçesi olarak yapıldı ve rayın olduğu hattın üzeri o bölümde yürüme yoluna çevrildi. Oysa hepimiz biliyoruz ki en ekonomik ve uygar ulaşım şekillerinden biri olan demiryolu kullanımını bırakın kapatmayı üzerine koyup geliştirmemiz gerekirken tıpkı İstanbula bir havalimanı yaparken diğerini kapatmak gibi büyük bir hatanın benzeri yapılmış. Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattının Babeski durağına mevcut hattı iyileştirerek yapılacak Kırklareli bağlantısı bu şehrin köşede kalmış çıkmaz sokak imajını da bir nebze olsun değiştirecektir. Kırklareli bir tarım şehridir. Ayçiçeği, buğday ve mısır tarlaları gözün alabildiğine uzanır, işte bu trenin geçeceği yerler neredeyse bu tarlaların arasında geçer ve bu manazara görülmeye değer cazibe merkezi oluşturabilir.
Bugün nasıl Doğu Ekspresi ile Kars popüler bir turizm noktası haline geliyorsa Kırklareli de bu hızlı tren entegrasyonuna bağlı bir tren hattına mutlaka kavuşmalı ve gerek belediyesi gerekse sivil toplum kuruluşları bu demiryolu hattını tekrar tartışmalıdır.
