“Milli Takım” bir ülkenin resmi olarak temsil ettiği ulusal spor takımını ifade eder. Bu takımlar genellikle uluslararası spor etkinliklerinde, örneğin futbol, basketbol, voleybol gibi spor dallarında yarışır ve ülkelerini uluslararası arenada temsil ederler. Milli takımlar genellikle ulusal bayrakları ve renkleriyle tanınır ve taraftarları için büyük bir gurur kaynağıdır. Biz tüm milli takımlarımızı kendimizden bilir sonuçtan bağımsız severiz ve her daim destekleriz. Başka bir opsiyonu olan zaten bizden değildir.
Milli takımı seçebilmek için tüm potansiyel yerli ve milli oyuncu adaylarını çok yakından takip etmek, sadece tek maç üzerinden değil, devam eden performansı üzerinden değerlendirmek gerekir. Bunun tüm sahayı girecek şekilde yerinden takip edilmesi de ayrıca önemlidir. Ha bir diğer önemli şey de sadece büyük takımları değil tüm takımları takip etmek her takımdan hak edene formayı vermektir. Sizce bütün bunlar bizim milli takım teknik direktörleri tarafından uygulanıyor mu? Tabii ki hayır. Ne yapıyorlar sadece büyük takım maçlarında boy gösterip medyaya görüntü vermekten başka birşey yapmıyorlar. Günlerinin çoğunu kendi ülkelerinde geçirip maçtan maça Türkiye’ye gelip bir de o kadar masraf ediyorlar.
Yerli ve Milli
Kısa ve öz olarak şunu söylemeliyim ki yabancı teknik direktör ülkemiz için hem çok lüks, hem de gereksiz zaman kaybıdır. Geçenlerde yabancı bir millî takım başına geçen bir teknik direktör şu manada bir demeç vermişti; “Şimdiye kadar hangi takımda çalıştı isem hiç biri istediğim tüm oyuncuları takıma alamamışlardı, şimdi istediğim tüm oyuncular ile takım kurma şansı elde ettim.” Bu açıdan bakıldığı zaman milli takım teknik direktörlüğü büyük bir oyuncu havuzu içerisinden istediğini seçme hakkına sahip özel bir meslek. Bunun kıymetini bilecek, millilik felsefesini damarlarına kadar hissedecek milli ve yerli bir hoca en ideal olanıdır.
Ülke futbolunun yöneten aklın özellikle milli takım konusunda istikrarlı bir irade göstermesi, yönetim değişse bile milli koçların özellikle zırt pırt değişmemesi gerekir. Ülke futbolu yaz boz tahtası olamaz, her seçilen yönetimin ilgili sorumlusu nasıl isterse onun yönlendireceği bir hoca seçimi keyfi olamaz. Bu bir ulusal meseledir ve ortak akıl ile yönetilmelidir.
Stefan Kuntz belki iyi bir insan olabilir ve hatta gelecekte Süper bir koç da olabilir ama bizim milli takımımız staj yapma yeri, tecrübe kazanma yeri, hele deneme tahtası hiç değildir. Milli takımın başına getirilmesi nasıl yanlış ise onun yerine Montella’nın getirilmesi de bir o kadar yanlış olmuştur. Umarım yanılmış olurum da milli takım kazanır. Yeter ki milli takımlarımız en iyisi olsun ben yanılmış olmaya razıyım.
+ There are no comments
Add yours