YENİDEN DEĞERLEME

“Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (B) fıkrasına göre, yeniden değerleme oranı, yeniden değerleme yapılacak yılın Ekim ayında (Ekim ayı dâhil) bir önceki yılın aynı dönemine göre Türkiye İstatistik Kurumunun Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranı olup, bu oranın Hazine ve Maliye Bakanlığınca Resmî Gazete ile ilan edilmesi gerekmektedir. Bu hüküm uyarınca yeniden değerleme oranı 2022 yılı için % 122,93 (yüz yirmi iki virgül doksan üç) olarak tespit edilmiştir. Öte yandan, bu konuda daha önce yayımlanmış olan Tebliğler de yürürlükte bulunmaktadır. Tebliğ olunur.”

Resmi Artış

Yukarıdaki bölüm 24 Kasım 2022 perşembe günü yayımlanan 32023 sayılı Resmi Gazete’den aynen alınmıştır. Yeniden değerleme oranı dediğimiz şey kısaca devletin kendi resmi harç ve ücretlerinin artırılmasından kullanılan artıl oranını temsil eder. Cumhurbaşkanı herhangi bir idirim kararı almaz ise ki bunu motorlu araçlar vergisinde kullanmış ve bu orandan daha az açıklamıştır, devlet kendi ücretlerine bu oranda zam yapar. Bu mevcut düzen için fiyatların güncellenmesi için oldukça normal ve olması gereken bir uygulamadır. Ama gel gelelim bu hesaplama işinde bir gariplik olduğundan sizin de benim gibi tereddüt yaşıyor olmanız lazım. Şöyle ki;

Her yılın ocak ayında yapılan harç ve ücret güncellemeleri yukarıdaki Resmi Gazetede yazdığına göre ekim ayından ekim ayına hesaplanıyorken, kamu çalışanlarının ücret artışlarını belirleyen hesaplama neden ocak ile aralık aralık ayından hesaplanıyor. Bir kere neden farklı zamanlarda hesaplanıyor? Her ikisi de fiyatların güncellemesi ve aynı yıl geçerli ise neden aynı rakam olmuyor? Asıl bomba son soruda saklı ekim ile aralık ayı arasında iki ay fark varken özellikle bu sene yeniden değerleme oranı %122.93 çıkıyorken nasıl oluyor da aralık ayı sonunda enflasyon (beklenen) %67 lere gerileyebiliyor.

KAMU PERSONELİ

Bu nasıl bir toplama çıkarma hesabıdır anlamak mümkün değil. Hani 2+2 kaç eder diye adamın birine sormuşlar, o da Alırken mi? Satarken mi? diye soruyla cevap vermiş. Bu hikayenin aynısını TÜİK vasıtası ile devlet kendi bütçesine göre karar veriyor. Gelir getirici zamlar yüksek çıkarken iş gider kalemine yazılan zamlara gelince birden düşüveriyor. Bu devletin var olma sebebi olan biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, çoğunluğumuzun oylarıyla seçilen yöneticilerden şeffaf ve adil bir yönetim beklemesi fantezi değil elzemdir.

RESMİ GAZETE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir