Sumak bir Kayseri mantısı için olmazsa olmaz parçalardan birisidir. Sarmısaklı yoğurdun üzerine herkes kendi arzu ettiği kadar sumak döker ve onun mor rengi ile birlikte keyif başlar. Yıllardır sumak tüketiyoruz ve gastronomik gelişmeler ve tanıtımlarla daha da çok tüketeceğiz.
Sumak özellikle doğuda kebap kültürünün kahvaltıya kadar indiği yörelerde de bolca kullanılır. Tadı oldukça ekşi ve koku giderici olduğu için özellikle soğanlı salatalarda da bolca kullanılıyor sumak.
Para İçin
Dünya üzerindeki her topluluğun yeme içme alışkanlıkları farklı farklı olması bazı baharatların da her yerde değişik yöntemlerle kullanılmasına sebep olabilir. Ülkemizin tadı ve özellikle de rengi güzel baharatlardan biri olan sumak esasen doğal olarak renkli olmasına rağmen geçenlerde ihraç eden bir ünlü markanın sumaklarında kimyasal renklendirici katkı maddesine rastlanılmış. Ürünler toplatılıp aynen iade edilmiş ama Türk insanının bu kadar kolay değer kaybı nasıl geri kazanılacak Allah bilir.
Sumak zaten kendine özgü rengi olan bir baharat iken buna rağmen hala kimayasal renklendirici eklemek hangi tür bir kafanın düşüncesi olabilir ki? İşin asıl vahimi bu katkının kanserojen madde olması ve insan sağlığına doğrudan etki etmesi. Kanser denilen illet ile neredeyse ortak yaşıyoruz ve onun bizi ele geçirmesi için şehir hayatı her türlü imkanı sunuyorken, stres seviyesi ve kötü çevre her an bizi hasta edebilecek iken bütün bunların üzerine bir de kanserojen madde içeren yiyecekler tüketmekten daha vahim ne olabilir ki.
Ben bahsedilen bu sumağı ihraç eden ama aynı zamanda yerli piayasaya da sunan bu markayı eğer almış kullanmış ve bu süre aralığında da kanser teşhisi konmuş bir insan olsam faturalarım, teşhisim ve tüm imkanlarımla birlikte cinayete teşebbüs suçundan derhal davalar açıp en büyük cezayı ve gerekirse kapatılmasına kadar her yolu denerdim. Sadece belli ülkelerde değil Dünyanın hiç bir yerinde insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.
Son Damla
Sumak örneğinin benzerini yıllardır başka tarım ürünlerinde de yaşıyorduk özellikle domates gibi Rusya’dan çok sayıda iade edilen tarım ürünlerini duyuyorsunuzdur. Bu iadelerin -bir zamanlar Çernobil faciası olduğunda basın önünde radyasyon yok diye çay içen bir Bakan görmüş ülke olarak- akıbetinin ne olduğunu bilmiyoruz. Siz siz olun olabildiğince katkı maddesi içeren gıda ürünlerinden uzak durun. Hiç birimiz vucudumuzun hangi eşikte olduğunu bilmiyoruz? bir bakmışınız son bir damla kalmış ve yediğimiz son lokma o damla olmasın.
+ There are no comments
Add yours