UKRAINE
İmparatorluklar, krallıklar ve benzeri monarşik yönetimlerin bittiği 21. yüzyıla geldiğimiz bu günlerde silah zoru ile politika yapma ve devlet yönetme devam ettikçe yeni bir çağa insanlık olarak geçemiyoruz. Ukrayna tıpkı soğuk savaş öncesi gibi iki arada bir derede sıkışmış ve bu belirsizlik yüzünden Rusya’nın darbesine maruz kalmıştır.
Savaş Hala Mı?
Hepimiz biliyoruz ki günümüzde savaşlar para için para ile yapılıyor. Paran kadar güçlüsün, paran kadar söz hakkın var. Paran var ise dostun(!) var. Güçlülerin dünyasını yaşıyoruz ve bunlar isterse tek başlarına bile kalsalar yine bildiklerini okuyup pek çok insanın hayatı ile oynuyorlar.
Bağımsız Devlet
1991 senesinde Berlin duvarının yıkılması iki kutuplu soğuk savaşı bitirmiş ve eski SSCB üç ülkenin ortak kararı ile ortadan kalkmış ve yine aynı üç ülkenin karşı ile bu sefer de BDT yani Bağımsız Devletler Topluluğu kurulmuştu. Bu üç ülke Rusya, Belarus ve Ukrayna idi. Şimdi geldiğimiz noktada anlıyoruz ki bu ülkeler aslında tam da bağımsız değilmiş ve kendi yollarını kendileri belirleyemiyorlarmış.
Rusya Gorbaçov ile birlikte demir perdeyi aralamış, yaşanan ekonomik buhranı kaldıramamış ve bağlı devletler bir bir dağılmıştı. Buna karşı propaganda ve istihbarat savaşları da katkı vermiş bile olabilir. Sınırların açılması ile birden aşırı zengin Rus milyarderlerin ortaya çıkması oldukça kafa karıştırıcı bir diğer detay.
Hayal Mi? Gerçek Mi?
Hani Rusya’nın uzun yıllar halkına uygulamaya çalıştığı herkesin eşit sayıldığı antikapitalist sistem vardı ya ne oldu o sisteme? Dünya ölçeğinde bakıldığında her bağımsız devletin de eşit şartlarda en azından var olmaya ve kendi kendini yönetmeye hakkı olması gerekmez mi? Yoksa iki kutuplu Dünya’nın güçlü iki sistemi de yalan mıydı?
İnsan hakları evrensel beyannamesi nasıl her birey için uluslararası bir gerçek ise, demek ki bunun bir benzerini de devlet hakları evrensel beyannamesi olarak bağımsız kalmaya çalışan tüm uluslar için yapılmalıdır. Tüm devletler eşit miktarda silah gücüne sahip olmalı ve bu silahlar sadece asayiş için kullanılmalıdır. Tam bir saldırmazlık garantisinin yanında her ülkenin kendi insanlarına asgari geçim şartları ve insanca yaşam sağlama zorunluluğu da olmalıdır.
Zaman Dünya’nın değil insanlığın büyük olduğu zamandır…