ŞOFÖR
Şoför deyip geçmeyin, muhtemelen hemen hemen her çocuğun, büyüyünce şoför olmayı istediği bir dönem mutlaka olmuştur. Özellikle uzun yol seyahatlerinde otobüs şoförlerinin gömlek, kravat ve gözlük üçlemesine, emrinde muavini ve hostesi olmasına ama en özeli de soğukkanlı ve havalı bir şekilde otobüs sürmesine hayran olurdum.
O zamanlar çok kazanırlar mıydı yoksa sıkıntı içindeler miydi bilemiyorum ama benim gözümde eğlenceli, havalı, otobüs süren ve sürekli yeni yerlere gezen insanlardı. Erkek çocukların en dayanılmaz oyuncağı eskiden de araba idi şimdi de araba hatta gelecekte de araba olacak. Gerçi benim favori oyuncağım annemin dediğine göre elektrikli bir yolcu uçağı imiş ama yine de her türlü ulaşım aracı oynamak için yeterli idi.
İş Ciddi
Şoför dediğimiz zaman sadece araba süren sıradan biri olarak düşünmemek gerekir. Bir kere kendi canından öte her seferinde bir sürü insanın, çoluk çocuğun, anne babamızın, ailemizin ve kendimizin canını emanet ediyoruz. En ufak bir ihmal ve dikkatsizlik hem kendi canına hem de taşıdığı insanların hayatına mal olabileceğinden sürekli dikkatli ve disiplinli olmak zorundadırlar. Dayanıklılık ve tecrübe sahibi olmak da bu işin olmazsa olmazı.
Bir diğer önemli şoför grubu ise uzun yol nakliye işi yapan kamyon ve tır sürücüleridir. Özellikle eski zamanlardaki kamyonlar da düşünüldüğünde yukarıdaki özelliklere bir de fiziksel kas kuvveti gerekliliği eklemek lazım. O eski kamyonların hidrolik sistemi olmayan ağır direksiyonlarının kullanılmasını düşünemiyorum bile. Ayrıca o zamanki teknoloji ve imkanlara göre deposunda donan yakıtların ısıtılması, mekanik arızalarının tamiri ve lastik değişimleri filan tam bir facia olsa gerek.
Süper Mack
Oysa şimdi geldiğimiz noktada yapılan uzun yol kamyon veya tırların otomatik vitesli şanzımanları, süspansiyon sistemli koltukları ve tüy gibi hafif direksiyonlarının yanında pilot kabininin bir lüks oda konforunda olması ile başlı başına bir özel zevk haline gelmiştir. Şahsen benim özellikle Amerikadaki uzun burunlu tırların tasarımları ve cazibesi ile bir hayranı olduğumu söylemeden geçemeyeceğim.
Son bir not da özellikle büyükşehirlerde yoğun trafik ve insan stresi altında sürücülük yapan belediye otobüs şoförlerinin sinirlerine yine de bu kadar hakim olmalarına hayran olmamak elde değil. Bizler bir kaç tane insanın davranışına katlanamaz iken onlar yüzlercesi ile yüzgöz olmak durumunda kalıyorlar.
O yüzden tüm şoförlük mesleğini hangi araçlarla olsun icra edeneler en azından yılda bir kere de olsa bir teşekkürü hak ediyorlar. Teşekkürler.