RİZE - GALATASARAY * SÖZ UÇAR BLOG KALIR

Maçtan Önce

Oğulcan Çağlayan transferi yüzünden mahkemelik olduktan sonra, kesinleşmiş mahkeme kararı olmamasına rağmen federasyonun hasmane tutumu ile demeç ve sinir savaşı yaşanan Rize kulübünü yöneten ve Galatasaray demek yerine “malûm takım” diyerek büyük bir camiayı karşısına alan başkan, bu sefer de Galatasaray yönetiminin, yaptıkları yemek davetini geri çevirdiler diye tweet atmış.

MARSİLYA – GALATASARAY

Hayır sanki böyle bir şeyi beklemiyormuş gibi bir de tweet atarak güya Galatasaray’ı sosyal medya üzerinden kötü göstermeye çalışıyor. Hak edene hak ettiği şekilde cevap veren yeni yönetimimizi bir kere tebrik etmek lazım. Kim bilir belki de tam olarak hangi cümleler ile davetin geri çevrildiğinin bir açıklama ile kamuoyu ile paylaşılması bile beklenebilir.

Maça gelirsek, Fatih Terim Oğulcan’ı bence haklı olarak maç kadrosuna almamış. Umarım seyirci olayları çıkmaz ve gerginlik yaşanmaz ama Oğulcan orada olsaydı bir şekilde bahane edileceği açık olduğundan, buna baştan engel olmak güzel düşünülmüş. Marsilya deplasmanında ilk onbire dönen Boey biraz fazla yüklenmiş olacak ki yeniden sakatlandı. Umarım aynı yer değildir de daha uzun takımdan ayrı kalmaz. Takım maçı ciddiye alır ve konsantrasyonu yüksek oynar ise bir çok maçta bileğimiz kolay kolay bükülmez. Umarım yarın sadece futbol konuşuruz, ne atanmış seçme hakemleri, ne yöneticileri ne de kavga gürültü olmadan iyi bir puan maçı yaparız.

Maçtan Sonra

Öncelikle şunu en başta belirtmeliyim ki Babel ve Feghouli ilk onbir yazılınca eyvah dedim. Benim gibi bir çok taraftar ve yorumcu da ikisinin birden sahaya onbir çıkmasına çok şaşırmışlardır. ancak oyun ilerledikçe görüldü ki Palabıyığın attığı gole kadar durum o kadar da kötü değildi. Sadece Feghouli yine maçta değildi. maçtan sonra kimi dinlesem Diagne neden geç oyuna alındı, Moruthan ikinci yarı oynamalı idi filan diye konuşuyorlar. İyi de ilk onbir santrforu Mustafa çıkmış iki golünü atmış ise demek ki bu sefer olmuş demektir. Benim bu maç için tek yazılması gereken konu hakem yönetimidir.

Bu maç ile aslında TFF ve MHK tarafından atanan kişilerin amacının özellikle Galatasaray maçlarında kargaşa ve gerginlik çıkarmaları, hatalı da olsa kırmızı kart göstermeleri, ince ince ya da bile isteye bir takımı doğramaları, oyuncuları kudurtmaları yani kısaca her şey serbest demişler, Korkmayın arkanızda biz varız size bir şey yapamazlar. Bu sene süper ligde görevli hakem sayısı tahminen 30 civarındadır. Ama ne hikmetse büyük takımları dönüp dolaşıp 5 – 6 tane hakem yönetiyor sene boyunca. Bu tuhaflık değil mi? Maçı ortada yönetmek bu kadar zor olmamalı eğer ortadan yönetemiyorsanız içinizde bir bit yeniği vardır. VAR denilen ucube sisteme rağmen hakemlik müessesesi daha kötüye gidiyorsa bu sizin eserinizdir ey TFF ve onun tetikçisi MHK.