TRABZON - GALATASARAY * SÖZ UÇAR BLOG KALIR

Maçtan Önce

Fırtınalı bir milli takım arasından sonra beklenen hadisenin gerçekleşmesi ile yeni tartışmaların içersinde 4. hafta lig müsabakaları başlıyor. Galatasaray için maçtan önce bu haftanın en kritik olayı sağ kanat Boey’in futbol hayatında ilk kez kas sakatlığı yaşaması ve ortalama 3 hafta oynayamayacak olması. Avrupa’da yapılan antreman teknikleri ile ülkemizdekiler arasında ciddi şekilde farklılılar olduğunu düşünmek ve sakatlanma sebebi bu ise bunun irdelenmesi gerekiyor. Diğer kritik benzer haber ise barış Alper Yılmaz’ın da milli arada elinden sakatlanmış olması. 3 Türk kuralı yüzünden ister istemez tüm yerli oyuncuların alternatifsiz bir şekilde hazır olmaları gerekiyor. Yaz transfer döneminin son gününde yine geleceğe yatırım bir 6 numara yabancı transferi yapıp Gustavo Assunçao takıma katıldı. Gedson Fernandez için Benfica geri adım atmayıp daha çok para kazanmak istedi ama sözleşme süresi 2023 de bitiyor. Henüz 22 yaşında ve sözleşme sonu geldiğinde bütün kozlar oyuncunun eline geçecek ve kim bilir içinde tekrar Galatasaray’a dönmek kalırsa daha makul bir şekilde transfer edebiliriz. Bence buradaki asıl sorun aynı özelliklere sahip yine genç başka bir oyuncu üzerinden neden B planımızın olmadığı.

Kerem – Marcao gerginliğinin barış ile sonuçlanması Galatasaray düşmanları hariç herkes için en iyi çözümdü. Bu olay üzerinden takıma zarar vermeye çalışmak yerine Şenol Güneş hangi şartlarla ayrıldı, tazminat aldı mı? gibi konularda Fatih Terim’in Çocuk Esirgeme Kurumuna yaptığı kurum tarihinin en büyük bağışını konuştuğunuz kadar konuşmanızı bekliyoruz eğer omurganız varsa tabii.

Milli maçlar sonrasındaki ilk maçlar genel olarak zor geçiyor ve puan kaybı yaşayabiliyoruz. Trabzon bize göre biraz daha yaşlı ve defansta sorunları olabilen bir takım. Umarım bu durumu lehimize çevirir gol yesek bile gol atarak cevap verebiliriz.

Maçtan Sonra

Fatih Terim Halil Devrişoğlu ile başlayarak, ön sahada zaman zaman çabuk pres yaparak rakibe zaafiyet vermek ve hızlı çıkışlarda da avantaj yakalamak istediğini oyun ile gösterdi. Bazı son vuruş ve pas tercihlerimiz iyi olsa belki bir kaç tane daha gol gelebilirdi. defansta ise bir kaç hava topu verdik ama Lyundama’nın çıkışları hala akıllara zarar. Bakasetas denen oyuncunun sahtekarlığı ve sertliğine bakalım ne kadar daha tahammül edeceğiz.

Maçın hakemi ise yine bir çok pozisyonda tercih hatası yaptı, kart tercihi ise hep sarı kırmızı aleyhine, hele ki ilk kartı gösteriş şekli hakemler arasında moda olacak gibi. Eline aldığı kart ile koşa koşa sarı kart göstermek sanırım bize has bir durum.

İkinci yarı başlarken daha geçen hafta Kasımpaşa maçında yaşanan ikinci yarıdaki düşüşü tüm taraftar görüyorken Fatih Terim’in görmeme şansı olabilir mi? Hocanın kafasında nasıl bir senaryo varsa bir türlü çözemedik. Benim takıldığım Babel yerine neden Oğulcan tercih edilmez ve sakat değilse Morutan neden hemen çıkarılır? Lyundama’nın basit oyunu tercih etmemesi topu tek vuruş ile uzaklaştırmak yerine kontrol etme ve oyun kurma çabası bize zarar veriyor. Marcao dönene kadar Alpaslan ve Işık Kaan tercihlerine şimdiden razıyım ben. Nelsson’un uyum ve birlikte karar verebileceği daimi bir ortak lazım, bu olmaz ise o da pozisyonunu kaybediyor. Tabii ki bu sonuçlar bize Fatih Terim tarafından önceden bildirildi, yeni oyun düzenine alışma süreci devam ediyor.