GAMBİYA’LI KUNTA KİNTE
Afrikadan bir hayvan gibi avlanarak Amerikaya satılmaya giden gerçek bir yaşam kahramanı olan Kunta Kinte’nin hayatını anlatan Kökler dizisiyle böyle bir insan ticareti olduğunu 1980 lerde ilk kez görmüştüm. Televizyon bir çok bilgiyi gözümüze sokuyordu artık. Kölelik tarihinin insanlık tarihi kadar eski olduğunu tahmin edersiniz ama eskiden mesele renk değil güç imiş. Güçlü olanlar güçsüzleri rengine, soyuna, sopuna ve cinsiyetine bakmaksızın köle yaparlarmış.
İNSAN OLMA
Bugün gelinen noktada insan hakları evrensel bildirgesi ile tüm insanların doğarken ve yaşarken eşit olduğu ve insan olmanın verdiği bir takım hakları olduğunu herkesin kabul ettiği (umarım tüm ülkeler kabul etmiştir) bir zamandayız. Ama bu uluslararası en üst bildirge bir kenara zihinsel gelişimini tamamalayamamış yerlerde ayrıca kadın hakları konusu bile tartışılıyor.
Bugün Dünya Kölelik ve Transatlantik Köle Ticareti Kurbanlarını Anma Uluslarası Günü. Avrupa – Afrika – Amerika üçgeninde 16. yüzyılda başlayan bu ticaret ve ırkçılık o kadar derinlere sirayet etmiş ki 21. yüzyıla gelmiş olmamıza rağmen Dünyanın en gelişmiş ülkesi olarak varsayılan Amerika’da etkilerini hala devam ettiriyor. Hala renginden dolayı üstün olduğunu sanan yaratıklar var, hala adaletin sağlanamadığı yasaların bile ırklara göre belirlendiği yerler var, hala en çok açlık ve sefalet yine Afrikada. Sömürgecilik nasıl bir sömürmüşse o ülkeler kendine gelemiyor. Kendileri bitmemiş ülkelerini yağmalamışlar, hala da ne varsa alıyorlar, elmas peşinde, petrol peşinde, doğa peşinde, maden peşinde, arazi peşinde.
DÜNYA İNSANI
Hani insanın insana yaptığı ciddi savaşlar ve katliamlar konusunda kimsenin kimseye söyleyebileceği bir şey yokken özellikle o tarihlerde İngiltere, Fransa ve Portekizin başlattığı Transatlantik köle ticareti konusunda bütün siyahi insanlara sonsuza kadar bitmeyecek bir borçları olduğunu düşünüyorum. Nasıl ki Almanya’nın Yahudiler için yaptıkları nasılsa bu ticareti yapan ülkelerin de tarihlerinde kara bir leke olarak kalacaktır.
Hani Dünya küçük diye bir laf vardır, bazen hiç olmayacak sandığınız tesadüfler gerçekleştiğinde söyler geçeriz ama geldiğimiz mobil iletişim çağında Dünya gerçekten küçüldü ve her köşesinden insanlar iletişim ve etkileşim halinde. Günün birinde bu küçülme ayrımcılık ve ırkçılık gibi sonuçlar doğurmuş ötekileşmenin sonunu getirecektir. Umarım ki bir gün hepimiz DÜNYA VATANDAŞI kimliğine eşit haklarda sahip oluruz. Daha iyi bir insanlık geleceği için hayatlarını feda etmiş tüm bireyler unutulmamalıdır. Saygıyla anıyorum.