ANA FİKİR
Ülkemizde yaşayan seksen üç milyon küsür Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bir arada yaşıyorsak ortak bir takım değerlerimiz olduğundandır. İnsan nasıl doğduğunda ailesini seçemiyorsa yaşadığı coğrafyayı da seçemiyor. Sonra hayat öyle bir devam ediyor ki çoğu zaman insan ben kimim? neredeyim? burası neresi? gibi soruları sormaya vakit bile bulamıyor.
Bilmek ve Yapmak
Hayat dediğimiz doğumdan ölüme kadar yaşanan öğrenme süreci, her yaşanan dönemin kendi öğretileri var. Tam her şeyi kafanızda çözüp bir noktaya gelinceye kadar bir bakıyorsunuz ki vakit geçmiş. Zaten atasözlerinden yeterince dersler çıkarabilsek çok daha bilinçli bir öğrenim yaşabileceğiz ama geç iken zamanın kıymetini bilememek günün sonunda pahalıya patlıyor. “Gençler Bilebilse Yaşlılar Yapabilse”
ilginizi çekebilir; TULPAR’IN GETİRDİKLERİ
Her insanın ailesinden aldığı temel değerler geleceğine şekil veriyor. Ailesine, topluma ve ülkesine karşı sorumlu olanlar aynı derece üretken değerli bir hayat yaşıyorlarken küçük yaşlarda sorun yaşanların defosu geliştiklerinde peşini bırakmıyor. Bir yere bağımlılık hissetmeyen sorumlukluk da hissetmez, işte ülke olarak her ne olursa olsun bu topraklarda yaşamaya devam etmeyi seçiyorsak bir sebebi var. Bu açıdan bakıldığında herkesin kendine dair bir hedefi varsa ülkesi için de olması gerekir. Zaten ülken olmaz ise hayallerini gerçekleştireceğin bir yerin de olmaz.
Biz Var İsek Biziz
Hepimizin bu ülke vatandaşları olarak yaşadığımız aile, yaşadığımız coğrafya, mahalle, köy, kasaba, şehir ve bölge olarak ortak paylaşımlarımız ile ortak geleceğimiz için belli bir yaşa kadar edinilen tecrübelerden çıkarmamız gereken bir ANA FİKİR belirlememiz gerekiyor. Tıpkı bir roman ya da hikayeden çıkarılan dersler gibi ülke gerçeğinden de dersler çıkarmalıyız. Kimse karnından konuşmamalıdır, herkes eteğindeki taşı dökmelidir, gizli gündemler, farklı hedefler ve ötekileştirme olmamalıdır. Madem ki bizler hep birlikte kanımızın son damlasına kadar bu ülkeyi savunduk ve kurduk ise geleceğine de hep birlikte karar verecek durumda olmalıyız. Geçmişe bakınca geleceğin daha iyi olmaması için bir sebep yok, bence bu ülkeyi herkes için yaşanabilir kılmak bizim elimizde, düşman içeride değil DIŞARIDA bunu asla unutmamalıyız.
