Hong Kong şehrinin adı bile sanki Hollywood tarafından koyulmuş gibi. Bize biraz uzak olmasının dışında çok farklı özellikleriyle bu dünyanın görülmesi gereken şehirlerinden biri kesinlikle.
Uzak Doğu Rüyası
Pek çok sektörün olduğu gibi oyuncak sektörünün de kalbi Çin’de attığından, oraya ulaşmadan önceki ilk kapıdır Hong Kong. Ocak ayında uluslararası bir oyuncak fuarı olur Hong Kong’ta. Avusturalya Sdney’deki opera binasını andıran kongre merkezinde olur. Çin’deki bütün büyük oyuncak imalatçıları oradadır, çeşit ve fiyat konusunda fikir edinmenin en iyi yoludur fuarlar, gerçi hem firma çalışanları hem de ziyaretçiler için oldukça yorucudur. Uzun yıllar önce ben de bu vesile ile kuzenlerle beraber Hong Kong’ta bulunma şansı yakalamıştım.
İSTANBUL
Bir kere en başından uzun bir uçak seyahatine hazır olmanız gerekir oraya ulaşmak için. Uçakta iki öğün yemek yediğimizi bol bol uyuduğumuzu ve henüz Türkiye’de gösterime girmemiş sinema filmlerini izleme şansı bulduğumuzu söylemem gerek. Meşhur Matrix serisinin ilk filminin orjinalinden uçakta izlemiş ve hayran olmuştum.
Çin’de de olsa gitmeli
Hava limanına inip ilk Hong Kong havasından uzakdoğunun baharat ve yemek kokusunu almaya başlarsınız. O kadar baskındır ve sokak lezzetleri de bol ve çeşitlidir. Hepsini tatmak için biraz cesaret ve gözü kara olmak gerekir. Çünkü fazlasıyla deniz kabuklusu ve diğer değişik kabuklular filan hakimdir. Bildiğiniz bir balık ızgara bulmak bile zordur, yemek kültürü, servisinden, çubuklardan, tabaklardan, hamurlardan ve pirinçten başlayarak çok farklıdır. Bir kaç kere ancak deneme imkanımız oldu ama Mc Donalds ve CFC fastfood markalarının orada olması kurtarmıştı bizi.
Hong Kong, Hong Kong olarak kalmalı
Hong Kong uzak doğunun Londra’sıdır bence. Zaten 1999 yılına kadar İngilterenin himayesinde olduğundan trafiğin soldan olmasıyla zaten dumura uğruyorken, sıcak ve nemli havasıyla terleyip neredeyse her türlü kapalı alana girdiğinizde de klima şokuna uğruyorsunuz. Şehrin iki ana bölümü var ve arada bizim boğaz kadar uzun olmasa da deniz, ancak ana kara ile ada arasında hem karayolu hemde metro geçişleri bol bol mevcut olup metrosu ile tüm şehri gezmek mümkün. Hem ana karadan hem de adadan deniz kısmı manzarası yüksek ve sık binaları ile doyumsuz bir modern şehir görseline sahip.
Dünyanın görülmesi gereken ilk 10 şehrinden birisi olan HONG KONG’ta birkaç gün bulunulmasını imkanı olan herkes için tavsiye ederim.
+ There are no comments
Add yours