AKIL MI? EMPATİ Mİ?
Hani herkesin bildiği bir yaşam döngüsü var; bebek iken 4 ayaklı yetişkin iken iki ayaklı yaşlanınca baston ile birlikte yeniden 3 ayaklı. Bu serüveni ömrü olan her insan evladı yaşayacak. Bundan kaçış yok ve zaman denilen kavram tik tak tik tak saymaya devam ediyor biz duymasak ta. Empati yapalım.
Varoluş Hissi
İnsanoğlu bir garip hiç aynaya bakmadan – gerçi her gün bakıyoruz ama değişimi hissedemiyoruz – yaşayabilir miydik acaba. Etrafımızda yüzümüzü gösterecek o kadar çok şey var ki, istemesen de kendini fark ediyorsun bir şekilde. Deney yapmak lazım ne kadar uzun süre sonra yüzünü unutabilir insan. Kelimeler de öyle, yavaş yavaş anlamını düşünerek bir kelimeyi tekrar ederseniz birden manasız bir boşluğa düşüyorsunuz.
İlginizi Çekebilir;
Tıpkı o kelime gibi kendiniz hakkında da ben kimim diye sorup düşündüğünüzde geçmiş yaşadıklarınız zaten bir süre sonra kayboluyor benliğinizde ve değişik bir ruh hali kaplıyor içinizi. Ruhumuz yani içimizdeki ses sanki hep aynı yaşta. Yoksa o da mı yaşlanıyor.
Özürlü Değil Engelli
Yaşlanmak deyince, esas konumuza gelirsek; Türk Standartları Enstitüsünün TS9111 numaralı “Özürlüler ve Hareket Kısıtlılığı Bulunan Kişiler İçin Binalarda Ulaşılabilirlik Gerekleri” adı ile bir standardı mevcut. Hepimiz bunun engellilerin erişilebilirliği diye tanıyoruz biliyoruz. Oysa en az engelli sayısı ve hatta daha fazla sayıda kişiye de ait bu standart. Hareket kısıtlılığı olan herkes en başta yaşlılar, yürüme zorluğu çeken tüm insanlar, bebek arabası süren anne veya baba, ortalamanın üzerinde ya da altında boyu olan bir çok insan. Empati yapabilirsek ne olduğunu herkes bilecek.
Akıl Değil Empati
Bu dünya her ne yapılırsa yapılsın her şey sağlıklı, genç ve dinamik insanlara göre bir yer. Kendi ellerimizle yapıyoruz bu durumu. Sanki hiç yaşlanmayacağız, sanki herkes sağlıklı ve hep öyle kalacak. Basit bir örnek vereyim, tuvaletler mesela. Sağlıklı bir insan yaşlanınca dizlerinin üzerinde kolay kolay duramaz ve biz bunu bile bile alaturka tuvaletlerde devam ediyoruz. Gün gelir alafranga tuvaletten bile kalkabilmek için tutunacak bir yer ararsın. O yüzden yaşanacak evler yapıyorken herkesin yaşayabilmesini sağlayacak niteliklerin bir arada sunulması gerekiyor.
Hani her tarafta AKILLI EV reklamları duyarsınız ki; otomatiktir her şey ışıklar, kilit, müzik, perde, ısıtma sistemi falan filan. Oysa esas olması gereken EMPATİ EVİ olmalıdır, öyle bir ev ki; Fiziksel engeli olan her yaşta insanın, tüm yaşlı insanların, görmeden veya duymadan yaşayabildiği, özellikle mutfak, banyo ve tuvaleti her şartta ve her yaşta kullandırabilen evlerdir esas olması gereken.
Olmazsa olmaz;
