SU YOK YAŞAM YOK

İki binli yıllarda bazı strateji uzmanları 3. Dünya Savaşının  su sebebiyle olacağını söylüyorlardı. Devlet aklı bunu not alıyor muydu pek emin değilim çünkü bir zamanlar yerli malı haftası yapılır Dünyanın kendi kendine yetebilen 7 ülkesinden biri olduğumuz söylenirken şimdi su kıtlığı yaşayan her şeyi ithal eden bir ülke konumuna geldik bile. Bu gidişle çok yakında İsrail gibi su ithal edecek hale de geleceğiz.

Türkiye’de Su Durumu

Türkiye, kişi başına düşen yıllık su miktarı yaklaşık 1.346 metreküp ile su stresi çeken bir ülke olarak sınıflandırılıyor. Bu, su kıtlığı çeken bir ülke olmamakla birlikte, su kaynakları açısından zengin de olmadığımız anlamına geliyor. Maalesef, iklim değişikliği ve düzensiz yağış rejimleri gibi faktörler nedeniyle bu miktar gelecekte daha da düşebilir. Ülke ortalaması bunları söylese de bazı bölgelerimiz tam olarak su kıtlığı halinde.
Türkiye’deki su kaynaklarının yaklaşık %75’i tarım sektöründe, %15’i evsel kullanımda ve %10’u sanayide kullanılıyor. Özellikle tarımsal sulamada kullanılan yanlış yöntemler ve şehirleşme ile artan evsel su tüketimi, su kaynaklarımız üzerindeki baskıyı artırıyor. Bu durum, özellikle yaz aylarında ve kuraklık dönemlerinde su sıkıntılarının yaşanmasına neden oluyor. Tarımda vahşi sulama dediğimiz yöntem hala kullanılıyor. Bunun önüne geçecek her damlanın hakkın verecek yöntemler bulmak zorundayız. 

Dünyadaki Tatlı Su Miktarı Değişiyor Mu?

Dünyadaki toplam tatlı su miktarı sabit. Bu miktar, gezegenin su döngüsü içinde sürekli olarak buharlaşma, yağış ve akış süreçleriyle hareket ediyor. Ancak, bu suyun kullanılabilirliği ve dağılımı sürekli değişiyor. Buzulların erimesi, yeraltı sularının aşırı çekilmesi, kirlilik ve iklim değişikliği gibi etkenler, temiz ve erişilebilir tatlı su kaynaklarını tehdit ediyor. Yağış yerleri daha kuzeye yönelirken diğer yerlerde kıtlık baş gösteriyor. 

Su olmadan hayatın devamı mümkün değil, insan vücudunun beşte üçü su ve bir taraftan yaşama hakkı anlamına geliyor. Yani suyu korumak insanı korumak aslında geldiğimiz zamana bakınca su israfı konusunda ciddi yasaklar cezalar ve hatta su tüketimi konusunda da kota koymanın zamanı geldi de geçiyor. 

Su Kaynaklarını Koruma

Su kaynaklarımızı korumak ve gelecek nesillere aktarmak için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde atılabilecek adımlar var ve fazlasına da ihtiyaç var.

Evsel Kullanımda Tasarruf: Daha kısa duş almak, muslukları açık bırakmamak ve su kaçaklarını tamir etmek gibi basit adımlarla su tüketiminizi azaltabilirsiniz. 

Akıllı Bahçe Sulama: Bahçeniz varsa, su ihtiyacı daha az olan bitkileri tercih etmek veya sabahın erken saatlerinde ya da akşam geç saatlerde sulama yapmak buharlaşma kaybını önler.

SU DAĞITIM AĞI

Tarımsal Sulamada Verimlilik: Damla sulama ve modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması, tarımsal üretimde su verimliliğini büyük oranda artırır. Daha ileri seviyede drone kullanarak da sulama yapılabilir.

Su Yönetiminde İyileştirme: Atık su arıtma tesislerinin kurulması ve gri suyun (lavabo, duş gibi kaynaklardan gelen ve tekrar kullanılabilen su) geri dönüştürülmesi su kaynaklarını korumak için hayati önem taşıyor. 

Politika ve Farkındalık: Su kaynaklarının korunmasına yönelik daha sıkı politikaların uygulanması ve toplumda suyun değeri hakkında farkındalık yaratılması gerekiyor.

Su, hayatımızın en temel kaynağı. Bu nedenle, onu korumak ve doğru kullanmak hepimizin sorumluluğu. Yaşadığımız evleri kendi elektriği ve suyunu geri kazandıran akıllı evden daha ileri bir seviyede inşa etmeye başlamalıyız. Yapay zeka ile teknoloji ile bu gayet mümkün. Yeter ki çok geç olmadan kafa yormaya başlayalım.

GOOGLE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir