SURİYE İÇ SAVAŞI
2011 yılında patlak veren çok bilinmezli bir iç savaş yaşayan Suriye, 8 aralık 2024 tarihi itibariyle 1961 yılından beri iktidarı tek parti olarak işgal eden BAAS partisinden yani Esad ailesinin hegamonyasından kurtuldu. Ülkeye bu andan itibaren tam olarak kim hakim oldu açıkçası kimse bilmiyor ama şimdilik en bilinen tek gerçek Beşar Esad ve ailesinin ülkeden kaçmış olduğu. Suriye iç savaşı böylelikle yeni bir boyut kazandı.
Aslında uzun bir süredir Rusya ve İran desteği ile ayakta kalabilen ve muhalif grupları Türkiye sınırna doğru sıkıştırmış vaziyette kilitlenmiş gibi görünen tablo nasıl olduysa bir kaç gün içerisinde muhalif grupların topyekün saldırıları ile birden çözülüverdi. Esad ailesini koruyan askerlerin bir çoğu muhalif tarafa geçip üniforma çıkardılar. Suriye rejimi kontrolündeki şehirler muhalifler tarafından ele geçirilince onlar da muhalif oluverdiler derken kısa sürede hem güneyden hem de kuzeyden sıkıştırılan Şam beklenenden çok erken teslim oldu. Şu sıralar hangi haber kanalını açsanız hepsinin merkezinde bir Suriye haritası ve hemen herkes Ortadoğu uzmanı gibi olanı biteni konuşuyorlar. Ortak kanı şu ki İsrail ve Ukrayna savaşları Rusya ve İranı o kadar çok yıprattı ki sonunda tuttukları ipleri salıverdiler. Hatta gelen haberler İsrail’in işgal altındaki Golan tepeleri bölgesine tampon kurmaya başladığı yönünde.
Güneyde İsrail mevzisini kuvvetlendiriyorken kuzeyde ve doğuda ABD destekli Kürt terörize birlikleri ile muhaliflerin başbaşa kaldıkları gerçeği. Görünen o ki Fırat nehrinin batısı ile doğusu arasında keskin bir pazarlık sürecinin yakın olduğu. ABD yeni başkanının biz karışmayız demesine rağmen Kürt terör gruplarına yaptıkları askeri yardımların ne kadar yeterli olabileceğini yakın zamanda göreceğiz. Suriye iç savaşı ile ülkede boy gösteren ülke sayısı bir kaç tane eksilse de ABD nin tavrı merakla beklenecek.
YENİ DÖNEM
8 Aralık 2024 tarihinden sonra bir çok Suriyeli mülteci geri dönüş için yollara düştü bile. Bu insanların ortalama 10 yıldan beri ülkemizde yaşadıklarını düşününce aslında Esadın kaçması ile birlikte geride bıraktıkları mal mülklerin peşine düştüklerini tahmin etmek zor değil. Orada hiç bir şeyi olmayanların Türkiyede kalmaya devam etmeleri de pek muhtemel bir seçenek. Türkiye Cumhuriyeti yanıbaşında mevcut bulan ve büyük bir nufüs hareketine sahne olan bu vakayı kendince tedbirler alarak sürdürse de sadece para karşılığı Avrupanın bekçiliğini yapmak bizim için uygun bir seçenek olmamalıydı.
Suriye iç savaşı yeni bir safhaya geçiyorken nasıl bir gelecek yaşanacak bilemiyoruz ama her ne olacak ise hem Suriye hem de ülkemiz için en iyisi olsun.