Ç. RİZESPOR 0 – 1 GALATASARAY

Trendyol Süper Lig onuncu haftasında Galatasaray Rize deplasmanında. Hafta için Bayern Münih Şampiyonlar Ligi maçından sonra bütün taraftarlar nezdinde haketmediğimiz bir sonuç aldık diye pek çok eleştriler yapıldı. Bunların en şiddetlileri yine yerli oyunculara idi. Özellikle Kerem Aktürkoğlu için şunu söylemek gerekir ki takıma istatistik olarak verdiği katkı yadsınamaz bir gerçek. Ancak maçlarda o kadar çok top kaybı ve o kadar kolay tek vuruşları kaçırıyor ki saç baş yolarsınız. Bu yönüyle bakıldığında hem süper hem de yetersiz. Temel mesele ortalama bir istikrar yakalayamamış olması ya çok iyi ya da çok kötü bu yüzden taraftarlarda ikiye bölünmüş durumda bir taraf çok beğenirken diğer taraf beğenmiyor. Bu durumun benzerlerini diğer Türk oyuncularda yaşıyor ve bir çoğu takımda olmamayı tercih ediyor. Bir kere şunu ortaya koymak lazım her insan her zaman en iyisini ortaya koyamaz dolayısyla takım da böyledir, iyi günü olur kötü günü olur, bazen süper oynar ama kazanamaz bazen de oynamadan kazanır. Bu sorunun muhatabı teknik ekiptir, elindeki oyuncuların antreman ve zihinsel performanslarını onlar bilmek ve idare etmek zorundadırlar. Bu bir ekip işidir esasen yönetim futbolcu ve taraftar kendilerine düşenleri kendi sınırları içerisinde yaptıkları sürece bu yapı düzgün çalışır aksi halde karmaşa doğar ve düzen bozulur. Herkes bulunduğu yeri ve işini bilecek başkasının işine karışmayacak bu kadar basit.

GALATASARAY 1 – 3 BAYERN MUNIH

Avrupa maçlarından sonraki maçlar puan kaybetmeye en müsait olanlar hele bir de deplasmanda ise. Bu yüzden konsantarsyonu yüksek tutmanın maça odaklanmanın, 90 dakika savaşmanın önemi çok büyük. Bu takımın neler yapabileceğini nasıl oynayabileceğini hepimiz gördük görmeye de başlıyoruz. Performans olarak geride kalan oyuncular sorunu kendilerinde aramalı, oynama şansı buldukları ilk fırsatta bunu kaçırmamalıdırlar. En kolay olanı burada oynayamıyorum diye gitmeyi tercih etmektir çünkü yüksek bir ihtimalle daha düşük profilde bir takıma gidip oynamak durumunda olacaklardır. Forma adaleti mi yoksa formda olan oyuncu ile devam etmek mi? bu soru cevaplanması zor bir soru çünkü adaleti sağlarken kayıplar yaşanabilir, maçlar kazanalırken oyuncu kaybedilebilir. Bu ince ayarı yapabilenler büyük hoca olabiliyorlar zaten. Mesela bu akşam İcardi ufak sakatlığı tam iyileşmesede yine oynamak isteyecek arkasında bekleyen iki oyuncu ne düşünecek gerçekten zor. Biz en iyisi bu işlere çok girmeden sahaya çıkacak onbiri bekleyip oynadığımız oyuna göre durum değerlendirmesi yapalım.

Maç Sonu

Rize takımının bize karşı uğursuzluğundan mıdır bilinmez en sevmediğim deplasmandır. Ortada yazacak bir futbol da göremediğimi  en başta söylemeliyim. Bir elin parmakları kadar sayıda elimize geçen pozisyonları da hala hunharca kaçıranlar kervanına bu sefer İcardi de katıldı. Oliviera’nın gol olmayacak bir şutu rakibe çarparak kaleye gidince maçın tek golünü biz atmış olduk. Bu maç ile beraber bazı yıldız transferleri için acaba diye soru işaretleri kafamda belirmedi değil. Avrupa arasından sonra lige tam giremediklerinden mi yoksa başka sebeplerden mi bilinmez ama bu takım oyununu yükseltemez ise ki bunu lig için söylüyorum bizim şansımızdan başka desteğimiz yok. Bu maç için üç puan çok sonraları için altın değerinde olabilir. daha fazla uzatmadan bu maçı galip gelmemize rağmen unutmak istiyorum. Rakiplerin bize karşı yaptıkları sertlik dozajı da giderek artıyor ve bize karşı farklı oynuyorlar çünkü biz GALATASARAY’ız ve bizi ancak böyle yenebilirler.

GALATASARAY

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir