GALATASARAY - HATAY * SÖZ UÇAR BLOG KALIR

Maçtan Önce

Her haftanın ayrı bir hikayesi ve her haftanın ayrı bir skandalı da olmuyor değil. Geçen sezon kaldığı yerden devam ediyor. Marcao’nun sinir boşalmasından sonra oynanan Avrupa maçı sırasında TFF’nin 8 maç ceza aldığını açıklamasından sonra Başkan Burak Elmas’ın televizyondan açıklama yapacağının açıklanması, kimilerini fikri neyse zikri odur dercesine ters köşe yapmıştı. Meselenin Marcao’nun cezası değil Oğulcan transferindeki dönen dolaplar ve hukuk dışı baskı kurma çabalarının belgeleri ile birlikte açığa çıkması olduğu anlaşıldı. Normal bir hukuk ülkesinde iki tarafın yapacağı sözleşmeye üçüncü bir tarafın girmesi düşünülemez, teklif dahi edilemez iken, bir de saat 17.00’e kadar imzalanma şartı getirilmesi tamamen art niyetli ve biat kültürünün dayatması olarak nitelendirilmelidir. Bu açıklamalar sonrası bir şey değişti mi? ne spor bakanlığı ne de ilgili diğer devlet birimlerinden bir hamle gelmediği gibi, hukuksuzluğun tarafı olan TFF den de bir açıklama gelmemiştir. Uzun zamandır tarafsızlık ilkesinden uzaklaşmış bu federasyonun geldiği noktanın ibretlik vesikasıdır yaşanan. Bu arada Rize’nin transfer sözleşmesine TFF maddesi yerleştirme yetkisi ve cüreti nereden geliyor diye araştırılınca da söz konusu kulübün sponsorlarına bakmak oldukça zihin açıcı oluyor. Son bir cümle de Olimpiyat Stadını bir iki maçlık kullanmak isteyince açıklama yapan fesat semt takımına söylemek gerekiyor. Başka bir takım üçer gün arayla üç tane hazırlık maçı yapınca sesi çıkmıyor da konu Galatasaray olunca çıkıyorsa bunun adı saf şeytanlıktır ve eden misliyle bulur diyorum.

Maçtan Sonra

Maça o kadar hazır kafa gelmiş ki Hüseyin Göcek, Lyundama’ya faul bile yaptığı şüpheli bir pozisyonda sarı kartını uçura uçura gelip gösterdi. Oysa aynı şiddette rakip yapınca gidip uyarı yapmakla yetindi. Bir kere şu konuda sıkıntı var, saha zemini maç başlamadan önce bir miktar sulanıyor. bunun teknik bir gerekçesi var mıdır bilmem ama biz ilk golü bu yüzden yedik, özellikle yapılmış olabilir mi bilmem ama bizim ceza alanı sanki biraz fazla sulanmış gibi ki golden önce iki stoper birden kaydılar. Daha sonra sarı kartı olan Hatay’lı oyuncu da yerin azizliği ile kayıp bizim oyuncuya çift daldı. Şimdi burada kural olarak ikinci kart çıkmalı mıydı yoksa hakem kazara olduğuna kanaat edebilir mi? Hakemin bir çok pozisyonda da acayip kararlar verdiğini bir kornerde de belinde künde yaparak yere serme sebebiyle penaltı veremedi. Biz yeterince coşkulu ve hızlı oynamaya çalışıyoruz, son vuruşlarda biraz daha seçici olabilsek daha fazla gol bulabilirdik. İlk yarı için söyleyeceğim en önemli şey, Marcao’nun 8 maç cezası beklenmeli ve affedilmeli. Bu takımdan teknik olarak gitmesi gereken biri varsa o kesinlikle Lyundama’dır. İkinci yarıda yine verilmeyen penaltı ile yapması gereken yapıldı ama şu bir gerçek ki biz kolay kolay ne penaltı alacağız ne de rakipler bizim kadar kart görecek. Buna göre oynamalı maça 0-1 geride başlıyormuş gibi oynamalıyız. Tamam Diagne bayağı agresif ve tüm enerjisini ortaya koyuyor ama, son vuruş kararları, nerede asist yapacak nerede vuracak bu konuda eksikleri var. Üstelikte ne zaman patlayacağı belli olmayan bir bomba gibi. Maçın sonlarına doğru yakalanan 4 e 2 pozisyonda Barış’ın yanlış tercihine karşı acayip tepki verdi ve yanında olsa kafa atacak kadar asabi idi. Bu adam ile uzun maratonda sıkıntı yaşanır diye düşünüyorum çünkü Fatih terim onu oyundan çıkarsa ya da bir maç yedek bıraksa yine küsecek eskisi gibi olacak. Biz ne yapıp edip Marcao’yu kazanalım veya onun gibi sol ayaklı bir stoper bulalım, her ne kadar golü Lyundama atsa da bence bu takım için çok yetersiz.