cimbom

RANDERS – GALATASARAY

Galatasaray enlerin ve ilklerin takımıdır. Tarihine ve günümüze bakıldığında saymakla bitmeyen bir çok şeyi başarmış ama sadece başarıları değil duruşu ve davranışı ile de özel bir camia olmuştur. Ligin açılış maçında ilk yarıdan yeterli skoru alarak keyifli bir ikinci yarı izlemeyi bekliyor iken, Marcao’nun tüm izleyenleri şaşırtan takım arkadaşı Kerem’e takındığı agresif hamle ve kırmızı kart muhtemelen kulüp tarihinde yaşanan ayrı bir ilk olmuştur. Sporcular da bizler gibi etten kemikten yaratılmış olup taşıyamadıkları yükleri zaman zaman boşaltmak durumunda kalırlar. Bunu en iyi bilenlerin başında da Fatih Terim gelir. Kendi futbolculuğu zamanında benzer şeyler yaşamış ve pek çok kırmızı kart görmüştür. Marcao’yu özel hayatında ve antrenmanlarda en yakın yine arkadaşları ve teknik heyet bilir. Ama böyle bir sinir boşalmasının olabileceğini de ona en yakın kişilerin tahmin etmesi gerekir. Sonuçta bir hata yapmıştır ve bunun farkındadır. Yüz kızartıcı, şike ya da benzer bir suç işlememiştir. Herşeyi herkesin gözü önünde yapmıştır. Bu konuda gereken cezai işleme birlikte karar verilecektir. Kimse merak etmesin herkes kendi işine baksın.

GİRESUN – GALATASARAY

Avrupa ligi grupları öncesi son eleme turunda Randers maçına bu şartlar altında odaklanmak da henüz istenilen oyunu oynamamanın üzerine tuz biber oldu. Her işte bir hayır vardır diyelim ve önümüze bakalım.

Maçın ilk yarısı zaman zaman kontrolümüzde gibi görünse de çok kolay top kayıpları, defansa yardım edilmediğinden çok ciddi gol pozisyonları verdik. Her maç Muslera’nın bir tane hatta yaşında alışkanlığı oldu neredeyse. Ama biz de bir kaç tane bulduk ve bir tanesi şansın da yardımı ile gol oldu. Umarım bu şans maçın bitimine kadar yanımızda olur. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, Kerem daha iyi oynadığını düşündükçe daha mı kendine oynamaya başladı, assisti hiç düşünmüyor sanki.

İkinci yarı top daha çok bizde kaldı ve bir iki gol pozisyonu da bulduk. İstanbul’a avantajlı dönmek oldukça mümkün idi. Muslera her ne kadar bir tane hatta yapsa da önemli bir iki top da çıkardı. Yalnız Lyundama neden sürekli top ile çıkıyor ve sürekli kaybediyor anlamış değilim. Birisi ona dur demeli. Son bir not da Mustafa Falcao değişikliğine, biz bir zamanlar Hakan Şükür’ün uzun uzun gol orucu tuttuğunu ama yine de ilk onbirde ısrarla oynatıldığını da biliyoruz. Aynı şans Mustafa’ya da verilmeli, 90 dakika oyunda kalmalı ve onun şut çekebilmesi için set hazırlanmalı. Bir forvet şut çekmeden oyunu bitirmemeli.

galatasaray.org

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir